29.günün ardından 47.gündeyiz bugün. İçimde hep bir heyecan, yeşeren yepyeni heyecanlar... Ve işbirlikleri...
Daima bir hareket var oldu bu süreç içinde de. Nefesimle uzun kalamadığım, ellerimi hep suyla oyaladığım, kulaklarıma çalınan onlarca güzel müzikle bazen çırpınışlar, sayıklamalı uykulara günler geçirdim.
Fikirlerim çokça! Mesela bir terapi modeli gelişiyor. Danışanların bedenleriyle bağ kurmayı sağlayan, uzaklaşma, kopukluk hissine derman olan derslerle içinden parçaları yerine oturtarak aslında zaten onlarda olan güce uyanıyorlar. Stresten arınma, farkındalık, somatizasyon ve iyiliğe dair çok güçlü kavramlar gelişiyor.
Ve daha neye ihtiyacımız varsa kolaylıkla akıyor. İçimdeki hislere bakmayı demedikçe kafam bazen çok karışıyor, dikkatim yapmadıklarında ve bana ait olmayanlarda oluyor. Şimdi sadece fikirlerle uçuşan bir zihni taşıyan bedenimi ve kalbimi seviyorum.
30 Nisan 2020 Perşembe
14 Nisan 2020 Salı
karantina günleri
fikirler, fikirler ve fikirler.
yaşama dair, insanlardan yaşamı anlatma yolları.
tek tek resmin büyük parçasını oluşturan, ancak tek başına büyük resimden daha büyük parçalar.
ne anlatsam bugün?
karmaşayı mı içimizdeki,
onu dengeleyen sakin duruşu mu.
sevgiyi hep anlamaya çalıştım. anlamaya gerek yokmuş meğer hissediliyormuş... korkuyu sevginin yerinde görünce anladım değerini.
bugünlerde sanki hiçbir şey olmuyor ama öyle bir yoğunluk öyle de bir kalabalık var. 29. gün bitiyor evde, rainbows çalıyor ve i dont wanna talk çalıyor kalbime dokunarak.
koşturmaca yok, koskaca ay geçti, stres seviyesi optimum düzeyde.
teknik detaylar bazen can sıkıyor.
neler anlatsam?
ses?
nefes? bağlanma? duygusal stres? çakra? hastalıklar?
bakalım.
yaşama dair, insanlardan yaşamı anlatma yolları.
tek tek resmin büyük parçasını oluşturan, ancak tek başına büyük resimden daha büyük parçalar.
ne anlatsam bugün?
karmaşayı mı içimizdeki,
onu dengeleyen sakin duruşu mu.
sevgiyi hep anlamaya çalıştım. anlamaya gerek yokmuş meğer hissediliyormuş... korkuyu sevginin yerinde görünce anladım değerini.
bugünlerde sanki hiçbir şey olmuyor ama öyle bir yoğunluk öyle de bir kalabalık var. 29. gün bitiyor evde, rainbows çalıyor ve i dont wanna talk çalıyor kalbime dokunarak.
koşturmaca yok, koskaca ay geçti, stres seviyesi optimum düzeyde.
teknik detaylar bazen can sıkıyor.
neler anlatsam?
ses?
nefes? bağlanma? duygusal stres? çakra? hastalıklar?
bakalım.
11 Nisan 2020 Cumartesi
benim de söyleyeceklerim var!
benim de söyleyeceklerim var!
yeni, zor, bambaşka (daha birçok tanımı olabilecek, tanımlara sığmayan) bir dönemden geçiyoruz.
gözlerimi kapatıp bedenimi taradığımda, meditasyona oturup nefesimi izlediğimde aklıma fikirler gelir bazen. bu ara en iyi hissettiren şeylerden birisi o. ve ses diyor ki bana, benim de söyleyeceklerim var.
yeni, zor, bambaşka (daha birçok tanımı olabilecek, tanımlara sığmayan) bir dönemden geçiyoruz.
gözlerimi kapatıp bedenimi taradığımda, meditasyona oturup nefesimi izlediğimde aklıma fikirler gelir bazen. bu ara en iyi hissettiren şeylerden birisi o. ve ses diyor ki bana, benim de söyleyeceklerim var.