20 Şubat 2025 Perşembe

yogayı iyileşme yolculuğunda bir araç olarak kullanmak

 1990'ların sonlarından, 2000'lerin başına kadar ülkemizde giderek yaygınlaşan yoga, "Bir din midir? Sadece oturup 'omm' demek midir?" gibi sorularla zihinlerde yer etti. 2025'e geldiğimizde ise, özellikle pandemi süreciyle birlikte daha da popüler hale gelerek hayatımızın bir parçası oldu. Hatta doktorlar tarafından reçetelere "yoga iyi gelir" önerisi eklendi, üstelik bazen yoga pratiği olmayan kişiler tarafından bile.

Peki, gerçekten yoga iyi gelir mi? Eğer iyi geliyorsa, kime ve ne zaman iyi gelir?

Yoganın kelime kökleri, tarihçesi ve anlamları üzerine başka yazılarda konuşabiliriz. Bu yazıda ise, tarihsel ve teorik çerçevenin ötesinde, yoganın pratikte nasıl işlediğine odaklanacağız. Ayrıca, "İyileşmek için birkaç ders yoga yaptım ama hiçbir işe yaramadı!" diyenler için de bazı netlikler kazandırmaya çalışacağız.

Öncelikle, yoganın bir sistem ve bir yaşam tarzı olduğunu belirtelim. Patanjali'nin Yoga Sutraları’nda aktardığı sekiz basamaklı yoga sistemi, günümüze kadar öğretilerle taşınmıştır. Bu sekiz basamak şunlardır: Yama, Niyama, Asana, Pranayama, Pratyahara, Dharana, Dhyana ve Samadhi. Evrensel ahlak ilkeleriyle başlayan bu sistem, bedensel uygulamalar, nefes teknikleri ve meditasyon pratiğiyle devam eder. Yoga, bir öğretmen veya rehber eşliğinde çalışılmalıdır, çünkü sadece fiziksel bir egzersiz değil, zihinsel ve ruhsal dönüşümü de içeren kapsamlı bir süreçtir.

2010’lardan itibaren Türkiye’de, Amerikan akreditasyon kuruluşu Yoga Alliance onaylı 200 saatlik eğitmenlik programları yaygınlaşmaya başladı. Bu programlar genellikle yoga felsefesi, duruşlar (asana), meditasyon teknikleri ve nefes çalışmalarını içerir. Ancak son yıllarda bu eğitimler, hızlı tüketim kültürünün bir parçası haline gelerek, üç hafta gibi kısa sürelerde eğitmen yetiştirdiğini iddia eden programlarla yeni meslek vaatleriyle pazarlanmaya başladı.

Oysa yoga, yüzyıllardır doğru beslenme, doğru hareket ve doğru nefesi öğretmiş; zihni, bedeni ve ruhu bütüncül bir şekilde geliştirmeyi amaçlamıştır. Tek seferlik bir çözüm değil, bir ömür boyu süren bir yaşam pratiğidir.

Günümüzde hızlı tüketim ve bilgiye sınırsız erişim illüzyonu içinde, "Bir yoga dersinden sonra harika hissedeceksin!" gibi sloganlarla yoga, hızlı bir iyileşme aracı olarak lanse ediliyor. Ancak aşırı uyarılmış bir zihinle, aceleci bir çözüm arayışı içinde olmak, meselelere sağlıklı bir yerden bakmayı zorlaştırır. Bu noktada "Yoga bana yaramadı!" demek, aslında yoganın değil, beklentilerin yanlış yönetildiğinin bir göstergesidir.

Düzenli bir pratik ve doğru kaynaklarla çalışıldığında, yoga gerçekten sinir sistemini düzenlemeye, zihinsel berraklık kazanmaya ve beden-zihin-ruh bütünlüğünü sağlamaya yardımcı olabilir.

Peki, pratiğe hazır mısınız?

Hiç yorum yok: