28 Şubat 2019 Perşembe

Kathmandu da yazılar 4

1 haftayı devirdik burada, evden 7000 km uzakta. Gittiğim her yer benim evim gibi yine de. Wi-fi otomatik bağlanıyor:) her sabah 5 6 km yürüdüğümüz yolun ardından her sabah kahve içtiğimiz bir yer var. Hiç acele etmiyoruz. Trafik çok karışık gibi görünse de trafik ışığı olmadan kimse korna çalmadan akış çok düzenli. Kendi içinde dağınık ama akışı çözmüş bir mutlu halk. Herkesin yüzü gülüyor,  sakinlik ve acelesizlik belki en sihirli kelimeler buradaki mutluluğu anlatan.

Buraya seyahat için mi geldim meditasyonla yeni kapılar açıp yeni kültürler görmeye mi artık birbirine karışıyor. Tek bildiğim aldığım her nefes, dikkatimi verebildigim her detay yaşamımın bundan sonraki döneminde evrensel bir parçamı temsil edecek.

1 haftadır Budizm ve lama kültürüne dair nasıl bir yargı icinde emin olamadığım, yine de bir tarafı huzursuz eden sorulara Tashi (buradaki Türk guru) tam da hocama bunları sormayı düşündüğüm, onu düşündüğüm bir meditasyon halinden uyandığımda ondan aldigim bir mesajla cevabını buldu. Neyse ki kelimeler cok sihirli ve ihtiyacımız olduğunda bize geliyorlar.

Şöyle: Canım benim ❤️ duyguların farkında olarak onları izle, onlar olmadığını anladığında pratikte farklı duyumlara açık olarak yürü, bütün gelenleri nazik bir dikkatle izle ve arkadaşça yaklaş ❤️

Umarım anlıyorum.

Budizmdeki öğreti süreçlerinden bahseden, balık tutmayı öğreten bir zen mantığı. Soruların cevapları biz hazır olduğumuzda geliyor. Bizim yolumuz bu, ister seçer ister diğer yollardan gidebilirsiniz diyor.

Günlerdir o huzursuzluğu yaratan tüm zihin süreçleri,  yargıda olduğumdan emin olamadığımdan yargıya devam etmemi sağladı. Cevaplar geliyor, sindirmek zaman alıyor.
Heyecan hep baki.
Coşku,  şefkat, mutluluk ve huzur gözlem hali devam ediyor.

Hiç yorum yok: