30 Ekim 2022 Pazar

hayalperest ve çemberler

 4 günlük bir deneyimsel alanın ardından çember çıraklarından Y'den alıntıdır bu şiir daha iyi anlatabilir miyim bilemiyorum,

'Çember mühürlü bir kitaptı

Çağrı geldi, gökten indi

Üzerine yazıldı, çizildi

Kâh cıvıl cıvıl renklerle,

Kâh bir ağıt kadar kadar siyahla

Mühür yirmiyedi kadından can aldı

Tek merkezde kalandı

Elden ele geçti

Alan razı, veren razıydı

Ses oldu, sessizlik oldu, nefes oldu, tebessüm oldu, yaş oldu çağladı

Zamanı geldi, mühürle kapandı kitap

Tıpkı dudakların mühürlendiği gibi

Kızkardeşlerin saç örgüsünden, kırmızı iplik işlemeli sihirli bir halıyla

Kitap göğe geri yükseldi

Patikalar göründü, çıraklar kendi yoluna büründü

Kimisinin kesesi dolmuş, kimisinin bomboştu 

Yola düştü memeli varlık, vahşi ruhuyla, can veren rahmiyle, uzamış tırnakları, sırtında kanatları, içinden çıktığı kozanın kabuğuyla

Mühürlü kitabın akıbetine gelirsek

Bu bir sırdı ve her sırrın bilinmesine lüzum var mıydı? 

Bu bir sırdı, masal olarak nesilden nesile anlatıldı

Aşkla,

Işıkla, 

Kanla,

Ve biraz da özde kalanla….'

25 Ekim 2022 Salı

15 dakika Beslenme

 Bu ara bir kitaba başladım. 

A course in Weight Loss

21 spiritual lessons for surrendering your weight forever

Kitabın henüz başlarında olsam da temada netlikle söylenen hep bir yaradanın olduğu ve ona sığınmamız gerektiği. Belki problemleri örtmek için aldığımız kilolar, aslında sevgiyi arayan tarafımızın kendine şiddet uygulayarak yediği yiyeceklerden söz ediyor bol bol.

benim bilişimdeki yemek birçok noktaya temas ediyor, yemek yemekten keyif alırken yapmaktan hiç keyif almadığım yıllar geçirdim. 

Kilo almak vermek, beslenmek, doymamak, iştah, oburluk, şişman, tosun, yemek yemek, yemek yapmak, tatlılar, cipsler. bunlar çok çok temas ettiğim kavramlar oldu bugüne kadar. sindirim, emilim bozuklukları, vitaminler, mineraller, takviye gıdalar ise bir dönem girip çıkan bazı meseleler.

ruhumuzu besleyen müzikler, dokular, seyahatlerden geçerken nefes çalışmalarını keşfetmişliğimiz de var. bedene iyi geldiğini sandığımız bir pratiğin ardından da koşarak yemek yemişliğimiz.

bu hafta yeni deneyimler, uyguladığım kararlar ve kararlılıklar neticesinde artık daha beslenmeye ve beslemeye yönelik bir pratik içinden geçiyorum. 

kitap benim için hala temelini atabilmiş değil. spiritüel bir deneyim gözünden daha büyük gücü kabul etmek, ımm nasıl desem, pek içime sinmiyor. 

24 Ekim 2022 Pazartesi

15 dakika pratik

 hayatı anlamlı bir arayışa taşımak için pratik yapıyoruz. yazdığım cümleyi tekrar okuyunca anlam arayışı olması tamam, arayışa taşımayı ben de anlayamadım itiraf edeyim :) bu 15dkların amacı da o değil mi zaten? önüne gelene yazmak. valla çabam çok hayat içinde. değişiyor yer yer. olabilenler olamayanlar hep var. bugün beni hayat içinde motive tutan şeylerden biri ile ilgili bir toplantı yaptık bir proje hakkında. 

proje içinde anlatmak istiyorum insanlara, motive olmak için gidebileceğimiz yollar ve bu yollarda kullanabileceğimiz araçlarla ilgili.

bu 15 dakikanın başlığı geçen günkü başlıklardan biri de olabilirdi, rutinler yani.

Rutinlere başladığımda benim için en öncelikli rutin 1-yazma 2-hareket(yürüyüş ve yoga) 

yoga dersinde hoca bir noktada dedi ki I am empowered to control my body, mind and life. yani Bedenimi, zihnimi ve hayatımı kontrol etme yetkisine sahibim. 

biraz bilgi, biraz beden çalışmaları, biraz meditasyon teknikleri, biraz derin gevşeme ve farkındalık ödevleri. bence harika bir çalışma olacak bu niyetini koyup, tohumunu ekip, filizini sulamaya başladığım nokta. 

geçen aylarda ışığımın parladığını, kendimi bile aydınlatmaya yettiğini pek hissetmiyordum. o yüzden çalışmaktan yani başkalarına seanslar vermek, organizasyonlar yapmak dışında şeyler yapmayı tercih ettim. terapi buluşmalarına gitmek, yeniden matın öbür tarafında öğrenci olmak ve kendimi öncelikli tutarak bu pratiği sürdürmek öncelik oldu. sonra bu ışığın, belki içimdeki alevin harlanmasına niyet ederek 'götümü gezdirmeye' devam ettim. bu da bulgar türklerinin bir ifadesi imiş, kendini gezdiren bir sanatçı için harika bir tabir! 

anlam arayışımıza hayata verdiğimiz küçük molalarla devam ediyoruz. bazen durmak nereye gittiğiniz ya da gideceğini ya da bu çabanın olup olmaması gerektiğini muhteşem anlatıyor.

23 Ekim 2022 Pazar

15 dakika sonbahar

 Bundan tam 6 yıl önce Romanya'da Transilvanyaya doğru bir tren seyahati sırasında dilini hiç bilmediğim bir kadının sohbet etme çabasına denk gelmiştim. Türkiye'den alışık olduğumuz bir sohbet şekli :)) hiç dil bilmeden bu kadar evrensel olması ayrı tadire şayan tabii. O seyahatin en akılda kalıcı noktası ise teyze değil de Avrupa'da sonbahar manzaraları idi. 

Düştüğüm boşlukları düşünüyorum bu ara. Sezon sezon geçişler, değişen mevsimlerin, taşınmaların bende bıraktığı izler. Yas ve hüzün kelimesi geçiyor içimden bol bol. Yaşamın coşkusunu içimde hissedemedigim zamanlar geliyor ve geçiyor. 

Hep bir ilham arayışındayım. İlhamın alışkanlıkların ve bağımlılık diyebileceğimiz bağlılıkların içinden çıkmayacağını söyleyen tarafım bol bol dürtüp kalk diyor, harekete geç.


Hareketin içinde stresi azaltan da müthiş bir etki var. Etkiyi de arıyorum:)) 

Aslında sonbahar renklerini yazmak istemiştim. Renkler en çok ilham aldıklarım olabilir. Pembe ve kırmızı renkli şeyleri, meyveler, çiçekler, yapraklar doğada gördükçe mest oluyorum. 

Bugün Avrupa'da hatırımda kalan sonbahar renklerini Ankara'da görerek merakımı tazeledim. Havanın güzelliğini, güneşin batışını görmeye gelen başka insanların telaşlarını ve hayatın devamlılığını hayranlıkla izledim. 




Hayatımla ne yapmalıyım sorusunu bol bol sorduğum bi zamanda yine cevap bulamasam da kendi biricik ve sıradan varoluşumu selamladım. yapraklar da kendi varoluşlarını olduğu gibi selamlamıyorlar mı sizce de? 

senin rengin benimkinden daha parlak demeden, ben neden daha yeşil değilim demeden sadece var olmaya devam ediyorlar. sonu belli ama sonsuz döngünün içinden bizim yaşamlarımızı güzelleştirmeye devam ediyorlar.



22 Ekim 2022 Cumartesi

 bağzı rutinlere geri dönme zamanı. her gün 15 dakika diyerek çıktığım bir  yol vardı, zaman içinde verdiğim molalarla kendini özletse de yeniden döndük. yeni başlangıçlara gebe hallerimiz bugün bir ilham arayışıyla yola çıktı. kendini donuk, yabancılaşmış, aidiyetsiz zaman zaman beceriksiz ve yetersiz hisseden taraflarımız var sanki hepimizin. aslında köklenme arayışı sanki hiç bitmeyecek gibi görünse de artık kararlılığımız var. ne alaka diyecek olursanız bir yerde kalmaya, beslenmeye, yeşermeye karar vermek de bu sevdaya dahil oldu ve bozkırın az ötesindeki çınar ağacının dibine sarmaşık olmaya geldim. söylediklerimin anlaşılır olmasına dair bir çabam olmadığını da paylaşmak isterim. ekimin 22si 2022de kendi öyküme bir kez daha bakıp, anlatma fırsatı buldum. 

aslında kendini farklı ve muhtemelen olumsuz hislerle tanımlayan taraflarımızın artık bu duyguları bu kadar yoğun yaşamıyor olması da her şeyi daha anlamlı kılıyor. içindeki olumsuz hislerin yoğunluğundan kurtulmayı hayal etmek bile zorken, o ferahlığın içinde kalmak mümkünmüş. o boşluk hissinin korkusu da varmış ve bazen dayanılmazmış.

16 Ekim 2022 Pazar

sualtı deneyimi

 bugün yaklaşık 8 yıl önce tüple dalış yapışımın ardından ilk kez bir dalış deneyimledim. 

8 yıl önce havalı dalış kıyafetleri ile bir tekneden ilk dalışımda nefessiz kalıp panik olarak çıkıp, yönlendirmelerle yeniden suya girmeye cesaret edebilmiştim. aklımda hep tekneden geçen günün sonundaki o tatlı yorgunluk ve suyun altındaki o farklı dünya kaldı.

sonraki yıllarda çeşitli kurs arayışlarım, görüşmelerim hep sonuçsuz kaldı.

geçen yıllar boyunca ekstrem sporlara dair mini mini sürekliliği olmayan -yoga hariç-  çeşitli denemelerim oldu. bisiklet, trekking, tenis, tırmanış vs zaman zaman hareket çeşitli formlarda hep hayatımda oldu. en ekstrem deneyimlerimden birisi olarak da 'wim hof' methodunun buzlu suya girmemizi sağlayan 5 saatlik atölyesi

mindfulness pratikleri, beden farkındalığı çalışmaları, bence en önemlisi nefes pratikleri meditasyon ve beden duyumları üzerine yaptığım bütün her şey beni bugün geldiğim noktada bambaşka bir insan yapıyor. 

hayatın zorlukları sanki hiçbir yere gitmiyor ama onu karşılayıp bir nevi göğüsleme şeklimdeki bariz farklılıkları görmekten çok mutluyum.

11 Ekim 2022 Salı

Günbatımının peşine düştünüz mü hiç? Ben dün düşüverdim, Allah bir güzellik yapmış bu şehre. Toroslar, Akdeniz, pofidik bulutlarla romantik bir akşam üstü geçirdim kendimle. Nedendir bilmem, yolda daha  tedirgin olmamak için kulaklıkla yuruyemem yıllardır. Dün taktım kulaklığımı yollara güvenerek, dinledim ' Güneş yerinde ' her şey yolunda diyen şarkıları. 

Paniğe gerek yok diyen o tarafı da görerek. 

8 Ekim 2022 Cumartesi

boşluk ve seyyahlık

müthiş bir boşluk anı içimdeki.
bazı kaçışlar, bazı arayışlar, bazı çözümler ve çözümsüzlüklerle salınıp duruyorum etrafımda.

bazı cümleler yankılanır durur ya kafanın içinde, o cümlelerden birisi yankılanıp duruyor. bir duramama hali, bir gitme haliyle beraber geliyor bu ses.

aslında çok öncelerden, belki önemini yitirmiş bir öncelikle seslense de kulakardı edilemeyecek kadar tiz bir ses çıkıyor.
'sen kaçmaktan başka bir şey bilmeyen korkağın tekisin'
aslında içimdeki cesur taraf, yaşam enerjisi, o canlı halin yanına bile yaklaşamaz bir özellik gibi bu korkaklık. sanki benim bir parçam değil gibi. önümde yollar var. şehirler sırayla, antalya, izmir, ankara ve istanbul. 5,4,11,4 güne dağılarak uyanacağımız şehirler. biraz öykülerin, biraz kendi öykümün peşinde otobüsler, hızlı trenler gidip duruyorum