8 Aralık 2022 Perşembe

başlık zamansız.

 günler çılgınca geçiyor, aslında günler aynı geçiyor da günleri geçiren ben... bağlantıyı kaybetmeye yakın hissettiğim bazı zamanlar geçiriyorum galiba. 

videolar çekip anlatmaya çalıştığım şeyler var. bir anda bildiğim her şey uçuyor kamera görüp, kayıt düğmesine basılınca :) 

hata yapmaktan çekinen, utançla yüzleşemeyen tarafım kendini ağır mobilyaların yerini değiştirirken buluveriyor. akşam oluveriyor, kaygılar geliyor ziyarete. biraz da pişmanlık almaz mısınız çayın yanında diyorlar. daha önce de yaşadın bunu, ya beceremezsen? anlatıp duruyorlar. 

gençlik, üretme ihtiyacı, işe yaramazlık hisleri, savaşlar, krizler, dünyadan gelen tüm felaket haberleri, varoluş sancıları derken, ya bunu da başaramazsan diyen ses bir tüy dikiyor pastaya. çayın yanında onu da üflüyoruz. 

mum sönünce karanlık oluverdi her yer. 

kim olduğumu anlamaya çalışırken, yeni şeyler yapmaya çalışıp, hazır hissetmezken karanlık soğuk bir alanda sıkışıp kaldım. 

içimdeki sesin cılız ama evet bazen hazır hissetmeyebilirsin seslerini az duydum, duymazlığa verdim.

kendi potansiyelimi keşfedeyim diye önüme düşen motivasyon videolarından da başka bir batağın içine düştüm.  kendimle napcağımı bilmiyorum ki, bazı bildiğim şeyler var. ama harika değilsin işte.

başlık yok, istikrar yok, bahaneler çok. 

haftaya belki merhem olacak bir terapi yolculuğu var. 

sorup duruyor içim. 

içim ağlamaklı. 

günler çılgınca geçiveriyor ama dakikalar bitmiyor. nasıl oluyor? kronos bizimle oyun oynuyor. 

hikayalere özlemim çok. 

Hiç yorum yok: