15 Aralık 2022 Perşembe

çemberler ve hüzünler

 bugün bir çember duyurusu paylaşıp, çeşitli denk gelişlerle bir çembere katıldım. bir yas çemberiydi.

yas sanki içimde hiç hissetmediğim bir duygu gibiydi, pek yer etmiyordu. bugün o kalabalık çemberlerden ziyade, toplam 5 kişi olup paylaşmam daha zorunlu gibi hissettirdiği için katılıp çeşitli hüzünler yaşadım.

niyetimin mesafeli olduğum bu konuya özellikle arkadaş olup tanış olmaktı.

günlerdir varoluşçu felsefe ve terapi bakış açısıyla ölüm, yas konularını dinleyip, bir de çocuk ve ergenlerde kayıp ve seminerini dinleyince, üzerine tuz biber oldu bu paylaşım alanı. aslında kolektif olarak şu aralar ve belki her zaman ülke gündemi olsun, bahardan kışa geçiş olsun, göçler, kayıplar olsun iç gündemimizde de pek canlı bir konu zaten. 

çember adabında öncelikle bir niyetle mum yakılır, katılımcılara nasıl oldukları sorulur. sonra rehber soru ile paylaşımlar yapılır, katılımcıların anlattıklarına şahitlik edilir, yargısız, yorumsuz dinlenilir. 

bugün de kendimiz olamadığımızı düşündüğümüz anlardan kalan bir yas, bir duygu var ise onunla ilgili bir anı paylaşmamızı önerdi kolaylaştırıcılar.

paylaşımlar paylaşımları doğuruyor tabii, çağrışımlarda içerde canlanan anılar ve duygular oluyor. 

yas deyince içimde hiçbir şey canlanmaz sanırdım. bugün paylaşım ardına paylaşımlarda canlı diyemeyeceğim ama cılız bir yerden kendini gösteren bir durum oldu.

2. yönlendirici soruda, bu durumun sonrayı nasıl etkilediği ile ilgili idi.

çatlaklarından, yaralarından içeri ışık sızan kadınların, yaralara bakma cesaretiydi bence bu. 

buz gibi hissettiğim bazı konuların aslında ne kadar da yakınlaşınca kendilerine ifade bulduğunu görmek ilham verici ve biraz da şaşırtıcıydı.

kırılgan taraflarımız olduğu kadar onların bizi güçlü kıldığı taraflarımızı görmek de büyüleyici.

 

Hiç yorum yok: