1 Şubat 2012 Çarşamba

insanların yapması gereken ya da yapsa daha güzel olacak şeyleri bahaneler üstüne başka bahanelerle yapmamak için uğraşmaları anca kayıp hatta ayıp.ayıbın yolları da kayıptı bi aralar.hala öyle.bazı şeyler ayıp bende.toplumdaki yozlaşmışlıklardan değil hem de, ayıp kelimesi kulağa hoş geldiği için benim yüklediğim anlamlardan.

benim yüklediğim anlamları başkaları anlamadığı için sanırım eskiden problem yaşıyorduk.şuanda iletişim problemim yok eskisi kadar. daha özgür bi ortama salındığım için mi orası meçhul tabi.. salınmak salına salına yürümekteki anlamından çok bırakılmak anlamına geliyor.
çünkü beni bıraktılar.gerçi yaşadığım ev itibariyle sanki aslanın kafesine atılan bir kuzu misaliyim.aslan midesinde hazımsızlıklar yaşamıyorsa iyi davranıyor, oynuyor ama zaten başka av bulamadıysa saldırıyor kükrüyor adeta.bazen kuzuyu kendi yavrusu sanıyor.kuzu, kuzu kuzu alışmakta dengesizliklere. koç'a dönüşmesi mucize ama saldılarsa o da olur.

eskiden'e göre olanlardan bahsedebiliyorsak, yeniler de hep olacaktır.hep bi sonraki anın öncesiyiz ve hatırlanmak için uğraşıyoruz aslında.o anı tekrar yaşatabilmek için daha çok yaşamak durumundayız..

durumlarımızda statülerimizde ne yazdığı önemli gibi.gelecek için, gelecekte yanında olması için uğraşacağın insanları seçerken önce statünle tanıştırıyosun onları, sonra ortak zevklerin..zevkleri tartışamıyosun, tartışmayacağn insanlarla beraber olmayı seçiyosun ve tartışsan da biyere varamıyosun.tartıştıkların genelde kolay çıkıyo sosyal hayatından.perde arkasında seni hep izlemeye çekilmiş bir vaziyette duruyorlar.yeni nesil böyle en azından. aslında hayatında yoklar ama senin duyurmak istediklerini duyuyolar sosyal medyadan.sosyal medya insanların keyifli vakit geçirdiklerini sandıkları tartışmalı bi isim..ben genel çevremin takıldığı siteler için kullanıyorum o adı.blogların twitterla geçtiği söylenen modası insanların 140harfe sığmıcaklarını fark ettikleri halde harekete geçtikleri andan sonra hızla geri dönecek. yazabilmek, özgürlükten farklı bi şey. herkes o kadar çok düşünmüyor ama birtakım insanların çıkarları uğruna kısıtlamaya çalıştıkları ve kısıtlamayı başardıkları çok düşünen insanlar var.

düşünmenin resmini yapabilir misin abidin? abidin'in mutluluk resminde fakirliğe sığan sevgi dolu bir aile vardı yanlış hatırlamıyorsam.düşünüyorlar mı ki fakir bir sevgi oluyor.sevgi fakiri bi insan olarak zengin olma hayallerim vardı.kaçtı.sevgi yoksunluğumla kaldım.aslında bazen bazı insanları çok seviyorum sanırım ama bunu farkedemiyorum belki de içten içe inanmadığım içindir.kime inanayım ben? kendime mi? kendime inanmıştım yapacaktım, hedefimi kazanacaktım.olmadı ama.lisede de olmamıştı ve o hiç olmayan yerde 4 sene çok farklı geçirdikten sonra şimdi ait olmadığımı hissettiğim ve gayet iyi olduğu söylenen bi yerdeyim.peki.yine mi aynı şey olacak? benim için en iyisine mi gidiyorum hep?burda geçireceğim bi o kadar yılda da mı aynı endişelerle..of.

Hiç yorum yok: