11 Nisan 2016 Pazartesi

kültür kültür

her gün diğerinden daha bir yoğun geçiyor. mutlaka bir şeyler öğreniyorum, bazen de öğrendiklerimi başkalarıyla paylaşıyorum. yeni şeyler deniyorum. kültürel değişimi çok derinden görme fırsatım oluyor ve birçok şeyi kıyaslama fırsatım oluyor. gözlem yapmak, her tanıştığın insanın sende bıraktığı o harika his.. yeni tanıştığım insanlar listesinde bu günlerde rus, çek, italyan, alman, arjantinli, meksikalı, ispanyol, suriyeli, iranlı, japon ve koreli tayfa var. sanırım bir yıl sonunda dünyanın her tarafından insanlarla bir şekilde iletişim kurmuş olacağım. ilerde yerleşik hayata geçersem, salonumda gezdiğim yerleri ve gezgin dostlarımı işaretlediğim bir dünya haritam olacak.
ya gerçekten hayattan doyum almayı öğrenmek zaman alıyor. zor geçtiğini düşündüğüm, hep bir arayış içinde olduğum ama bulduklarımla asla açlığımı gideremediğim onlarca deneyimden sonra yükselişe geçen hayatımda yaşamın ve yaşamanın ne güzel olup durduğunu söylediğim zamanlara geldik. bir sonraki günün heyecanıyla uyanmak harika bir his. yaptıklarınla, yediklerinle, sahip olduklarınla gurur duyup her gün şükür etmek daha kolay doyum sağlıyor yeni tecrübeler için. yani özgüveni besleyen damarları bulmak ve beslemek için daha çok fırsatın oluyor.
sürekli kültür kültür deyip durmak saçma görünse de farklılıkları görüp öğrendiğin ve benimsediğin yeni şeyler benliğini besliyor insanın. geldiğimiz topraklardaki anlayış ve alışkanlıkların dışında onlarca farklı bakış açısı görüyoruz her gün. diğerleri ihtiyaçlar piramidinin en tepesine nasıl ulaşıyorken, bizim neden temel aşamalarda tökezleyip kaldığımızı anlıyor insan. ve aslında tökezlemekten nasıl kurtulacağımızın onlarca yolunu görüyor. bunları fark etmek için biraz dışarı bakmak gerekiyor, belki çok uzaklara gelmek. yeni diller öğrenmek. öğrendiğim en önemli şey, bir şeylerin üstesinden gelmek, akışa izin vermek ve bunları yapacak güce sahip olduğumuz.

almanyaya gelmeden önce burası hakkında çok bir bilgim yoktu, ufak tefek tarih bilgileri ve çikolata dışında. şimdi aşık oluyorum bu ülkenin mükemmelliğine. mükemmel mimarisine, doğasına, dünyanın en leziz ekmeklerine, tatlılarına, biralarına sahip oluşuna. bütün avrupaya yakın oluşuna, herkesi kabul edişine. trenlerine. evet en çok trenlerine aşığım. bizi her istediğimizde en güzel yerlere götürüşüne ve yolların doğasına.

arkada çalan şarkıya aldanmadan, teşekkürler almanya! teşekkürler dünya.

Hiç yorum yok: