1 Ekim 2017 Pazar

yaşam normal seyrinden sapmadan, belirli bir sakinlikte akıp gidiyorken bile birikiyor yazılacaklar, kelimelere döküp hep saklamak istediklerim artabiliyor yine de.
belki korktuğum sıradanlık değil de, o sıradanlıkta birikmeyeceğini sandığım güzel anlar idi. şimdi düzen içinde olan güzellikleri görürken, daha çok birikiyor kelimeler de. bu normal seyri sevdiren, güvenle bağ kurduran insanlar varmış meğer.

yoga'ya, eğitmenlik eğitimine, dersler vermeye başlayalı bir süre oluyor. meditasyon neymiş, öz-şefkat neymiş, hayatı ve düşünceleri nasıl etkilermiş, bizim (henüz) görmediğimiz bambaşka dünyalar nasıl yerlermiş, insanlar oralarda neler düşünür neler hissedermiş bunlara kafa yormaya başlayalı daha kısa bir süre olsa da hayatın anlamını, sizin şekillendirdiğiniz bir hayatınız olduğunu ve dünyayı daha açık algılarla anlaşılabilir şeyler olduğuna dair fikirler edindim kendimce.

özgüvenle ilgili çeşitli problemler yaşarken, kendi kabuklarını kırmayı, derdini en iyi bildiğin şekilde anlatabilmeyi de öğretiyormuş meğer süreç. çünkü hep dedikleri gibi, varmaya çalıştığın yer değil de oraya gidişin önemli, yolun ta kendisi yani.

bu yeni süreçte girdiğim yolda, önce deneyim kazanma-pişme-yanma sürecindeki bakış açımı değiştirdim bir hayli. kendimi ders verme sürecine dahil etmeden önce, ben pişip de bu işin içine girmeliyim tarzında bir düşünce iken, bunu yıkan bir kararla 'kervan yolda düzelir' diyerekten başladım derslere.
şimdi pişerek yanmanın, yavaş yavaş, sindire sindire bildiklerimizi paylaşmanın güzelliğinin farkına varıyorum.

işte bu öğrenme sürecinde benim öğrenmeye başladığım en içe dokunan şey öz-şefkat alıştırmaları ve meditasyon örnekleri oldu. şimdi ilham aldığım kaynaklar, ufak araştırmalar, izlemeler ve biraz da içsel sesimin yardımıyla başladığım derslerde (bildiğim kadarıyla) meditasyon ve yogayı insanlarla paylaşırken, nasıl keyif aldıklarını, hem duygu-durumlarında hem de fiziksel (duruş bozukluklarında) değişimi ve bir yandan da hiç olmaz sanılan değişimin canlı canlı örneklerini gördük beraber. her çalışmadan sonra geri bildirimlerle daha da derinleştirdik pratiklerimizi.

yoganın hem keşif, hem bedeni zorlamadan, sınırlarında kalarak oluşan gelişimi izlemek demek olduğunu yaşadık. en çok da anda kaldık, gülümsedik, biraz terledik ve kendimiz için bir şeyler yaptık.

doğru yolda olduğumu hissettiren, dersime gelen bir avuç yoginiye de sevgiler, selamlar olsun :) sizi çok seviyom.

Hiç yorum yok: