4 Nisan 2022 Pazartesi

kaybolmuş

yeni ve eskinin enerjisini paylaşıyorum burada. haftasonu bir tırtılın çürümüş kozasından çıkma endişeni, kozadan kopamayışını, kelebeğe dönüşürken önce kanatlarını fark etmeden boşlukta çırpınışını ve kanatlarını fark edince de hemen sevinemeyişini, mutlu sonla da nerey gideceğini bilmeden uçabileceğini deneyimledik bir rüya aleminde.
metaforları severim.
gökyüzü ve bulutlar benim ev sevdiğim metaforların başında gelir. bir kağıdın içinde bir yağmur damlasını barındırması gibi ilişkisel gelir bana her şey.
sen hava durumu değil, gökyüzüsün. gökyüzü güneşte de fırtınada da kendiliğinden bir şey kaybetmez. Thich Nhat Hanh'ın bir bulut asla ölmez diye anlatıldığından biliyorum.
ama sanki ben çok dağıldım, aslında yayılmacı bir politika izledim. bazen kafam çok karışıyor, gökyüzü olduğumu hatırlayamayacak kadar dağınık oluyorum.
önceden kaybolmaktan korkar derdim kendime, sonra içimdeki sesi dinlemeyi, dışardaki sesleri ayırt etmeyi öğrenmeye başladım. o kadar da köşeli bir insana dönüşüyorum ki dönüştüm ya da öğrendim diyemiyorum.


bir sıkışmışlık, bir kaybolmuşluk, sanki bir her şeyi yanlış yapıyormuşum hissi bir yandan da boşvermiş, güvenmeye meyilli, biraz yüklerini bırakmaya hazır bir tavırla buluşuyor bu ara. artık kaybolmaktan korkmuyorum ama parçalarımı bir araya getirmekte zorlanıyorum.
yine de sanki bu yaşamı çok seviyorum, bütün o teması. sanki ormanın bütün ağaçlarını, dolaşan kelebeklerini, oluşmuş yeni uyanan mantarları, ekosistemi bütün yapan her zerreyi de sevip hissediyorum. evrenle bir bütünmüşsün ama sanki bir hiçmişsin gibi hissediyorum.
sık sık ağlamak geliyor içimden hıçkırıklarla, böğüre böğüre, haykıra haykıra, içli içli ne kadar tabir varsa öyle ağlıyorum. kalbimden taşan yasın sessizliğiyle de ağlıyorum. öyle büyük cümleler kurmaya gücüm yetmiyor. gücümü dağıtmış bir tarafım. kendime anca yetiyorum bazen. yetişkin olmaktan bahsettik uzun uzun terapide, yetişkin olmak kendi sorumluluğunu almak, seçiminin sorumluluğunu bulmak demek. söylemesi 2 kelime.

sonunu bağlayamamış bir yazı daha. çünkü kayboldu

Hiç yorum yok: