9 Kasım 2022 Çarşamba

kronos ve kairos ve akış

 hayatın akışının içinden geçtim, diye anlatıyor şehir yaşantısının günlük koşturmacasına çok sık dahil olmayan adam.

 şehirler, kalabalıklar, içten yanmalı motor gürültüleri, kırmızı ışıkta geçmeye çalışan yayaların ayak tıkırtıları, alışveriş merkezlerinde hava dolaşımını sağlayan kapılar, çocuk ağlamaları, kuğu ve martı çığlıkları doluydu.

 adam sadece simitçilerin, gül satıcılarının, taksi şoförlerinin ve gazete bayisinin önünden geçerek akışa dahil oluverdi, kalabalıkların içinden geçerek,  kimseye çarpmadan adeta ahenkle dans ederek, büyük bir ustalıkla fötr şapkasını, ince uzun şemsiyesini ve kabanını alarak yola devam etti. kendi deyimiyle hayatın akışının içinden geçti.

akış teorisi bulunalı çok olmadı, 90lı yıllarda yazıldı çizildi.

 oysa yunan mitolojisi kairos ve kronos olarak zamanı ikiye ayıralı binlerce yıl geçti.

nereye gittiysem bir şairin benden önce oraya uğramış olduğunu gördüm diyor Freud.

 Kronos; yıl, ay, hafta, gün, saat olarak ifade ettiğimiz zamanı tanımlar. Hayatımız boyunca arkasından koşup yetişemediğimiz zaman Kronos'tur. Kairos ise aynı zamanda fırsatlar tanrısı olarak bilinen ve zamanı an olarak tanımlayan Eski Yunan tanrısıdır.

kronosun bir çeyrek saat kadar aktığı, kairosun kendini yüzyıllar geçmiş gibi hissettirdiği bu zaman diliminde, çiçekçi kadının uzattığı kasımpatıları alıp Ankara'nın eskicilerinin, her ayın ancak üçüncü pazarları günü kurulan alanına gitti.

 'Antika Pazarı'na. sanki yıllar önce İzmir'de uğradığı bit pazarından daha cafcaflı parçalar arıyordu gözü. Aslında bir kutu arıyordu, Osmanlı'dan kalma, içine mücevher koyulan, içi kırmızı kadife kumaşlı bir kutu.

 Kutunun içinde bir mesajla ve yanında kasımpatılarla iletecekti, haberin geleceğini bilmeyen artık telaşsız ve yine de  gözleri yaşlı ve  içinde hep minik bir umutla bekleyen kadına.

 uzun yıllar geçmişti, mesajın iletilmesinin ardından. nitekim mesaj yerine beklenilen zaman aralığından çok çok öteye, birkaç sonraki mevsimlere sarkmıştı.

 kutunun da yolculuğuydu ya bu, kadife kumaşa iliştirilmiş altın top başlı bir iğne vardı üzerinde. nice sırlar taşıyordu.


Hiç yorum yok: