hayal etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
hayal etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Ocak 2018 Pazartesi

bu blogun küçük bir yeni yıl geleneği olsun, sene sonunda geçen seneye dair birkaç kelam etmek. aslında bu sene yoğunluğundan mıdır nedir daha uzun hissettirdi her zaman kendini, şimdi torbamdakilere bakıyorum da onlarca insan, onlarca kelam ve deneyim girmiş içine. hepsi ayrı hisler, ayrı tadlar bırakmış aklımızda ve kalbimizde.

yoga
mezuniyet
şifa
seyahat
nirvana
wonderful
budapeşte
balkanlar
çocuk
mandala

geçen sene bir spoiler verip namaste demiş, ardından yoga eğitmenliği için hummalı bir çalışmaya koyulmuştum. şubat ayında üniversiteden mezun olup diplomamı alırken, aynı zamanda Evreka'da (linkte bahsedilen kadının sonradan yoga hocası olarak evine gideceğimi kim bilebilirdi?) çalışıp para biriktirip kendimi Mısır seyahatime hazırlıyordum, ocak-şubat aylarında yaşanan pek talihsiz bir rahatsızlık (bedenimin iyilik halinin azalması) haziranda yine nüksedince, planlar değişti ve bir şekilde alanyada kalınca tesadüfen yeni açılmakta olan bir okuldan iş teklifi alıp işe başladım, yeni açıldığı haliyle bile işlerin yürümeyeceğini anlayıp işi bırakmış ve yoga derslerine ağırlık vermiş idim. 2 ay devam eden derslerde spontanlığın heyecanı ve ritmiyle keyifli dersler vermiş, sonra da budapeşteye bir anaokulunda gönüllü olarak bulunmaya gidip dönüşte de ufak bir balkanlar gezisi yapıp döndüm. döndüğümün hemen ardından da istanbula çocuk yogası eğitmenliği için bir eğitim almaya gittim ve şimdi de dünyanın başka bir ucu kiev'den yazıyorum.

bu sene başlangıçları ve bitişleriyle gelecek seneye dair ümit vermeye devam ediyor her ne olduysa ve olacaksa. birkaç yıl önce yılbaşı öncesi dilediğim her şeyin aynı sene içinde olmasa da gerçekleştiğini görmüş olmamdan ötürü mutluyum, çünkü gerçekten yaşadığımı hissettiren hatıralarımı hep o gerçekliklerle edindim. onlarca kilometre yol gidip, daha çok hayal kurmama sebep olan güzelliklerle karşılaştım. bu seneden dileğim, wonderful life ımla beraber, düzenli, bol seyahatli, gezmeli görmeli yazmalı bir yıl. yazdıkça gerçeğe dönüşüveriyor hayaller.

sevgiyle.

29 Ekim 2017 Pazar

sonbahar-keşif

bütün sonbaharlarımı seyahatlerde geçirmek istiyorum diye geçti az önce içimden.. çünkü sonbaharın renkleri hatıraları renklendiriyor. arkada şöyle bir müzik çalıyor ve devam ediyor playlist.

şimdi evden 2500km uzakta, bir hostel odasında, soğuk bir günde kendi kendinle kalmanın vazgeçilmez huzuru, sevdiklerine manen daha yakın ve özlemle, aynı zamanda kendini gerçekleştirebilme şansına sahip olma hissinin tatminiyle oturuyorum, bir yandan da flohmarkt(bitpazarından) aldığım moka pot'la demlediğim kahveyi yudumlarken... belki biraz şımarık, kendinden emin, doğru zamanda doğru yerde olduğum inancıyla, ilerisi için çok güzel olacağını umduğum bir noktadayım. çünkü yanımdakiler, beni tekrar kıymetli hissettirenler.

bunların hepsi bir günde inşa edilmedi, kaç yıldır kendi uğraşlarımla, sevdiklerimin maddi manevi destekleriyle, lisede hayallerini 'want to' kalıbında 'I want to travel the world' cümlesini onlarca kez kurmuş çocuk olarak şimdi yavaş yavaş bunu gerçekleştiriyorum.

işte birkaç yıl önce sorsalar aklıma bile gelmeyecek şeylerden biri yaşanıyor şu an. aslında son 4 senedir sık sık seyahatlere çıkmaya çalıştım, farklı değişim projeleri arayıp bulup giderken, arkadaşlarla ya da bazen tek başıma haftasonu gezilerine gittim, en son uzun bir Avrupa gezisini (Almanya-İtalya-Fransa(birkaç saatliğine)-Portekiz-İspanya-Türkiye olarak 3 haftada tek başıma, gittiğim ülkelerde tanıdığım arkadaşlarımın yanlarında konaklayarak yarı-bağımsız olarak tamamladım.

aslında şimdi daha önce hiç olmadığı kadar, metropol bir şehri özgürce, sokak sokak tek başıma tanıyarak geziyorum. 6 haftada keşfedebileceğim kadar çok noktasını görmeye çalışarak, ancak hiç acele etmeden, tadını çıkararak, sindire sindire, yarına aldığım şehir operasının biletinin heyecanıyla dolaşıyorum tüm sokakları. dahil olduğum projede, bir anaokulunda çocuklarla iç içe, kültürün ve çocuk yetiştirmenin etkilerini gözlerken, sokaktaki insanların simalarını, duruşlarını izliyor, evsizlerini, delilerini, hayatın kendisini görüyorum bir şekilde. şimdiye kadar hiç olmadığı kadar tanıyorum bir şehri, internetten aldığım tiplerle ve rastgele geçtiğim sokaklarda karşılaştığım devasa sanat eserleriyle, nehrin kıyısında gün geceye dönerken artan trafikle ve toplu taşımanın gücüyle gördüğüm manzaralar büyülüyor beni.

gittiğim yerlerin ufak bir listesini yapıp zaman içinde güncelleyeceğim belki,
yine de şimdiye kadar en etkilendiğim yerlerden birisi ölümü bu denli onurlandırmalarına hayran olduğum
Kerepesi Cemetery idi.


Fisherman's Bastion


Gellert Hill corvinus üniversitesinin hemen yanındaki köprüden geçip tırmanabilir, heykelin devamından yürüyerek Felsefe bahçesine ulaşmak mümkün.

The Garden of Philosophy


Parliement building

Szentendre köyü


Heroes Square

Ecseri Bolhapiac (bit pazarı)

Devlet Opera Binası

Szimpla Kert (ruin pub)

DBC Hostel mimarisi

Central Market Hall

Corvinus Üniversitesi


Tabakgasse Sinagogu (Dohany Sokağı Sinagogu)

New York Kafe

City Park

Şehre en güzel adapte olmanın yollarından biri de vaci utca'da christmas marketin olduğu noktada Free walking tour'lara katılmak.