12 Ocak 2016 Salı

her gitmek bir kaçıştı çünkü, vazgeçişti benim için.
acilen kaçmam lazım!
hayatta bir şeylere önem verdiğimde çok daha gençtim.
önem verdiğim şeylerden vazgeçmem gerektiğinde biraz daha büyüdüğümü hissettim. ve daha da olgunlaştığımı fark ettiğim şu yakın zamanda vazgeçebilmenin, yer değiştirebilmenin önemini anladım.
bazı seyahatlerde veya yeni tanıştığım insanlarla yaşadığım deneyimlerde öyle güzel şeyler keşfettim ki en umutsuz anlarımda kendime sorduğum birçok cevabını bulması zor sorunun cevabını bulmama sebep oldu. umutsuz anlardan kastım çoğunlukla depresif dönemler elbet. yaş dönemimin ve belki karakterimin getirdiği zorlu sorular beni hayatta tutunacak bir dalım olmadığına inandırıyor, çoğunlukla da yaşamın amaçsız olduğu sonucunu bulduruyordu.
hayır, hepimizin tutunacak bir dalı var.
hayır, hayat amaçsız değil.
evet, siz değerlisiniz.
ve evet yola çıkma arzusu, yolda olmak ve bunun için çabalamak ne kadar değerli olduğumuzu hatırlatıyor bize. bitmesi gereken şeyleri sonlandırmayı ve artık akışına bırakmayı denediğimizde özgürlüğümüze yeniden kavuşuyoruz. özgürlük en yüce arayışımız oldu benliğimize. özgürlük yola çıkmaktı, yolda olanla tanışmaktı. kendini bulmaktı, senelerdir aynı sokaklarda görmediklerini görmeni sağlatandaydı özgürlük. ve yeni sokaklarda kaybolmaktı.
karanlık odalarımıza saklandığımızda kaçırdığımız bambaşka bir dünya var dışarda, çok yakında. birkaç adım, birkaç merhaba ile keşfedecek onlarca şey var.
zaten ruhumuz göçebe, sıradan hayatlarımızda uzun süre sabit kalamayacak insanlarız. asıl kaçtığımız bu sıradanlık ve bulmaya çalıştığımız kendimiziz bu yolculuklarda.
yollar çünkü yollar sıradan değil, tam da ihtiyacımız olduğu gibi! ben gittiğim yerleri çok severim, ruhum göçebedir zaten. bedenimi de fırsat buldukça göçe zorladım şunca zaman. değişen evler, gidilen ülkeler, şehirler ve kasabalarda hep kendimden bir şeyler buldum. insanlık dediğimiz kavramı tanıdım. evrensellik nasıl bir şey, birbirimize o kadar benzerken nasıl da farklı dünyalarımız var onu gördüm. alışkanlıklarımı anlattım insanlara, onların alışkanlıklarına da aşinalıkla tanık oldum. daha çok tanık olayım, daha çok tanıyayım istedim hep. istediğim yaşanabilecek binlerce anıdan başka bir şey değildi. peşinde koşmazsan bunları satmıyorlar.

Hiç yorum yok: