25 Haziran 2016 Cumartesi

anlar ve anılar

bazen durup bakıyorum etrafıma. bi yerlerde olmayı seviyorum, hep aynı yerde değil de, herkesin oradan geçerken benzer hislere sahip olabileceği yerlere gidiyorum, daha önce hissetmediğim farklılıkta ve yoğunlukta hayattan bir kesit olan yerlere. bir şeylerin yaşandığı yerlere. gidiyorum ve duruyorum. kendimle birlikte zaman da duruyor ve izliyorum. yanımdan geçen süslü teyzeleri, dillerini hiç anlamadığım halde ne hissettiklerini görebildiğim insanları, çocukları, ağaçları, bulutları ve yetişemesek de bazen durdurduğum hayatın akışını izlemeyi seviyorum. çünkü biliyorum, herkesin bir hikayesi var. herkese içten bir gülümsemeyle merhaba dedikten sonra devamı gelecek bir konuşmanın öyküsü var. karakteri sadece tanışma öykümüze konu olsun diye kafamda yaratmış olabileceğim, rüyalarıma giren güzel insanlar var.
bir bağ kuruluyor her yeni insanla, paylaştıklarına göre daha güçlü oluyor kimisi. herkesin öyküsü başka insanlar, aşk, yeni kararlar, değişen süreçler, ailevi ilişkiler, yeni maceralar, bazen hüzünlü bazen daha durgun dalgalı, değişken iklimler gibi fırtınalı bir günün güneş açmış bir akşamüstüsü ve tesadüflerle dolu.
başımdan geçenleri konsantre olarak yaşadığım şu yıllarda, yaşamdaki kötülüklerin yok olmayacağını fark etmemle beraber, hem kaçınmanın hem kendimi korumanın yollarını buluyorum yavaş yavaş. çünkü öz farkındalık kazanmak için önce külkedisine dönüşüp prenses olmaktan vazgeçmeyi gerektiriyor hayat.

başka prenseslerle, prenslerle, cücelerle ve canavarlarla da tanışmak mümkün şu hayatta. hayatın tüm renklerini birarada görmeye başlayalı, geleceğe başka gözlerle bakmaya başladım. büyüyüp yetiştiğimiz topraklarda gördüğümüz işleyişten çok daha farklı beklentilerle büyüyen çağdaşlarımı gördüm. hep başka olasılıklar da varmış, göremediğim. ihtiyacınız ne varsa, maddi ya da manevi siz harekete geçmeye başladığınızda sizi buluyor.

kaç zamandır ruhum bedenimden önce harekete geçti ve hayal bile edemeyeceğim güzelliklerle karşılaştım dünyanın dört bir yanında. hayallerim hep gerçek oldu. daha çok hayal kuruyorum, hiçbirinin hayalde kalıp beni üzmeyeceğini bildiğim geleceğimin anıları. insanoğlu mental yapısı sayesinde de hep bir seyahat halinde. çünkü hafızamıza attığımız şeyleri düşünürken kendimizi geçmişteki o ana gitmiş gibi olayı yeniden yaşarken, gelecek için de olabilecekleri hayal ediyoruz. kendimizi olası senaryoların içine koyuyoruz. olası seçenekleri biz yaratıyoruz aslında, bizim için en güzelini hayal etmek, bunun için çabalamak kendimiz için yapabileceğimiz en güzel şeylerden.

ben güzel şeyler yaptım. 20li yaşlarımı öğrenerek ve paylaşarak kendimi bulmaya adadım. 'her şey güzel olacak' mottosuyla, her şeyi imkansızdan, yaptım-oldu diyebilecek kadar uzak noktalara taşıdım. her şeyi uzaklarda yaptım, dostlar biriktirdim. anılar paylaştım. her anımı yazmak istedim. sonra yazdım, bazen çizdim ve karaladım. en çok gülümsedim.

Hiç yorum yok: