22 Ağustos 2021 Pazar

hayata dair o kadar çok şey var ki, hayatın mucizeleri, işleyişi, dönüşümü...
zaman geçtikçe yaşamın ve ölümün bilgisini anlatan kadim bilgilerle tanışıyoruz. hala 20li yaşlarda bunu keşfeden 'maymun', 'bölünmüş', 'dağılmış' zihinler, sanki şuracıkta duran hayallerine ulaşma gücünü elinde tutsa da, bir masal terapi kitabında olduğu gibi, kenara atıp kendi mutsuzluğunda, sanki varoluş amacını gerçekleştirmeden öylesine duruyor.
bu yaşam karanlık ve aydınlık taraflarını kendi içimizde buldurup bir taraf seçmeyi öğretiyor sanki bir yandan.
insanlar var, her yerde. hepsi yaradanın bir sureti. hepsiyle aynı vardan var olduğumuzu bilerek, am unuttuğumuz bu bilgiyle yeniden özümüze ulaşmaya çalışıyoruz gibi geliyor.
bu aralar merkezimden uzakta hissediyorum, bu sayfayı açıp 3-5 kelime yazana kadar çok zamanlar geçiyor. neyse ki zamanlar gelip geçerken bir seçim yapıp burada buluyorum kendimi, sanki her sabah burada tüm niyetlerim.
çok düşünen zihin-beyin, çok duygulanan ağlayan kalp, nefes almayı öğrenen ciğerleri arasında gidip geliyorum.
kalbimin sessiz kaldığı, zihnimin gitmek üzerine senaryoları bol bol ürettiği bir sonbahara giriyoruz. ağustosun son günleri.
sanki her şeyi belirleyen mevsimler, buna da el atmış gibi görünüyor.
hava inceden, ancak çok erken uyananların anlayabileceği kadar serinlemeye başladı.

Hiç yorum yok: