27 Temmuz 2017 Perşembe

eğitim günlükleri 2:
geçen 2 haftanın ardından onlarca veli görüşmesini geride bıraktık. anaokulundan 8.sınıf öğrencilerine kayıt olmak için gelen velilerle konuşurken çocuklar hakkında duyduğum ve dikkatimi en çok çeken kelime 'acımasız' oldu. özellikle ilkokul için akranlardan bahsederken acımasız kelimesini hem öğretmenlerden hem de velilerden onlarca kez duydum, söylemeden geçemeyeceğim.

Belki çocuklar acımasız değil de onları o hale sokan ebeveynler ve eğitimcilerdir. Bronfenbrenner modelinde çocuğu etkileyen tüm sistemleri biz var ettik. sorumlu olduğumuz her hareketinden çocuklar acımasız diyerek kaçınmak, sorunu yüzleşmeden ortada bırakmamıza neden oluyor.

Bu arada yerel gazeteye çıktım,




şu ana kadar görüşmelerde, özel okullar, anaokulundan 8.sınıfa kadar uzanan öğrenci potansiyelleriyle tanışma fırsatım oldu. farklı ebeveyn ve çocuk profillerini tanıyorum aynı zamanda eğitimcilerin karmaşık ilişkili dünyasına da giriyorum.

okulumuzun şimdiye kadar çok güçlü bir kadro kurmuş olması, kendi alanlarında tanınmış/iyi isimlerle çalışacak olması, koltuk kabartsa da yaratabileceği çatışma ortamı beni biraz ürkütüyor. bu konuyu görüşlerine çok da değer verdiğim eğitim koordinatörümüzle tartıştık dün. çatışma ortamlarının aslında faydalı olduğu, kriz yönetimi doğru şekilde yapılırsa (ki bunun için tarafların birbirlerini dinleyip, birbirlerinin fikirlerine neden katılmadıkları hususunda anlaşabileceklerini, etkili ve anlayarak dinleme ile birçok soruna çözüm bulabileceğimizi konuştuk. ve en güzeli etkili dinlemenin içine yedirilen YANSITMA, ben dili, karşı tarafın özelliklerine edilen övgüler ile sağlıklı konuşmalar yapabileceğimizi konuştuk.

uzun zamandır özlemini duyduğum bu birebir tartışma, fikir alışveriş ortamı, eğitimci bir koordinatörün kitap önerileri ve okumalarımın ardından gelen kitap hakkında konuşmalar, gerçekten yaptıklarımızın umut vaat ediyor olmasını sağlıyor. birine bir şeyi yaptırmanın en güzel yolu o şeyi yaptırma isteği uyandırmaktır. şu an böyle insanlar etrafımı sarıyor ve daha çok okuyup yaratmam için bana fırsat veriyorlar, beraber güzel işler yapacağımızı düşündürtüyorlar.

artık kafam o kadar karışık değil. rüyamda pasaportumun karıştığına dair rüyalar görüyorum bazen, kıçım açık kalıyor sanırım :) fırsatlar yaratıp seyahat etmek istiyorum en çok, bir de kendimi olabildiğince net ifade edebilmek..

Hiç yorum yok: