13 Temmuz 2017 Perşembe

Eğitim günlükleri
Her şey 6temmuzda aldığım bir telefonla başladı. Yer: Alanya Görev: Okul psikoloğu

Alanyaya ve buralarda bilinen özel okul kavramına yeni bir soluk getirmek maksatlı bir oluşumun içinde, bilinen rehberlik ve danışmanlık tanımı dışında bir de okul/kurum psikoloğu arayışlarına son bularak, kurum kültürü içinde yetiştirmek üzere el sıkıştık, yılların eğitimcisi, okul kurucumuzla.

Yetişmek, insan yetiştirmek.
Psikoloji okumak birçok anlamda insanı besleyen bir alan olsa da Türkiye şartlarında lisans eğitiminin yetersizliği, yüksek lisans şartları ve dışardan desteklenmesi gereken yüksek meblağlı eğitimlerle işini seven aynı zamanda (bence) hakkını veren bireyler yetiştirmek biraz zor. Kendini yetiştirmek de özveri isteyen bir süreç.
Bu noktada ben de bir süredir niyet ettiğim gibi, benim deneyim kazanmamda ve doğru yere odaklanmamda bana yardımcı olacak bir yerde işe başladım.
Şu an birtakım akademik bilgim, biraz da stajlarla ve sosyal hayattan, seyahatlerden kazandığım birtakım tecrübelerle, bir okyanus olmasa da derya deniz bir suya balıklamasına atladım.

Yıllarını bu işe vermiş insanlarla bir arada çalışmaya başladım. Bu biraradalik zaman içinde tartışılabilir bir kavram çünkü insanların kurum kültürleri, bireysel özellikleri, geleneksel eğitim yöntemlerine bağlı kalıp kalmadıkları bu kavramı öyle yoğuruyor ki bir fragman misali geçen bu ilk günler bile birçok şeyin ipucunu veriyor.

Şu sıra eğitime bakış açım, kendi 18 yıllık eğitim hayatımın en başından beri flashbacklerle hatrıma gelmesiyle günümüz sistemiyle karşılaştırmalı şekilde gözden geçiyor. Şimdiki orta üst sınıf ebeveyen/veli profiliyle hiç örtüşmeyen bir sistemle yetişmiş olsam da, kendi seçimlerimle çizmiş olduğum yol bir noktada beklenti profiliyle kesişiyor. Aslında bu ne demek? Koleje çocuğunu yollayan velinin beklentisi, çok yönlü sosyal beceriler (spor, müzik ve sanat) yanında akademik başarı.

Şimdi görevim, kalıcı öğrenme süreçlerinde karşılaştığımız zorluklar karşısında tespit(cognitive assessment system) ve çözüm odaklı bir yaklaşım sergilemek.

1 hafta okula kayıt için gelen velilere okulu, güçlü kadroyu anlatarak geçti. Finlandiya eğitim sistemi model alınarak Türkiye için de örnek olacak bir sistem kurmayı planlıyoruz.
Anaokulundan 8.sınıfa birçok öğrenci ve velileriyle tanışma fırsatım oldu.
Bu yüzyılda, farkındalık içerisinde insanlar yetiştirmek için, aydınlık ve yenilikçi bir bakış açısı sunmayı umduğum ve destek göreceğim için daha çok heyecanlanıyorum.

Hiç yorum yok: