31 Temmuz 2017 Pazartesi

bugün bir temmuz sonu, aylardır sesini duymadığım bir insandan aldığım telefonda, keşke yanımda olsan, enerjine çok ihtiyacım var diyordu ses.

iyi gelmesini isteyebileceğimiz bir ses oluyor bazen. ben en çok her şey güzel olacak demeyi seviyorum. kendi kendimize dönüp baktığımızda, sorduğumuzda tüm cevapları da aldığımız bir hayat aslında. koşturmacadan uzak, dengeli ve güvenli bir hayat arayışında aslında süreklilik halindeki değişimlerimizi bize hatırlatan bir iç ses arıyoruz. özgürleşmeye çalışırken direnç gösteriyoruz ama bir tarafımız bizim için iyi olanı hep biliyor. neyse ki telefonlar mesafeleri unutturuyor.

bazı insanlar iyi ki varlar. tüm korkularıyla, tüm teslimiyetleriyle. çünkü varlığınıza anlam katan, öyle de farklı hissettiren insanlar onlar.

böyle bin bir çeşit insandan bahsediyoruz, ingilicce bi söz var 'you are not a drop in the ocean, you are the entire ocean in a drop' diyor. okyanusta bir damla değilsin, bir damladaki okyanussun diyor. karakterini geliştiren, gelişimini takip edebilen insanlar daha kolay değişim gösterebiliyor kanımca.

sevgi dolu bu satırlardan Eğitim Günlükleri 3'e atlamak gerekiyor burada. çünkü insan olmanın gereği bu noktada, (bildiğimiz kadarıyla) hayatı üzerine düşünüp sorgulayan bir yapıda olan tek canlılarız. şu an işim gereği öğrenmeyi öğrenmek üzerine çalışıyorum. az önce dinlediğim bir eğitim videosunda da çocukların beynin yapısını öğrendiklerinde, başarısızlığın kalıcı olmadığını bildiklerinde yine çabaları artıyor ve bunun da üstesinden gelebiliyorlar. aslında bunun yetişkin versiyonunda da acıların kalıcı olmadığını, bunu kalıcı hale getirenin yine biz olduğumuzu, bunun üstesinden gelebileceğimizi görüyoruz çok net.

farkındalık burada başlıyor. tam şimdi ve burada. olduğun yerde.

Hiç yorum yok: