9 Nisan 2019 Salı

hiç kimse okumuyormuş gibi

bana yaşama dair en çok farkında olduğun şeyleri yaz deseler (ki niye desinler durup dururken?) şu son 1-2 senede hatta son günlerde yaşam sınavı olarak aile, sosyal varlıklar olduğumuzdan ifade, yaşamı anlamlandıran şey olarak da nefes derdim galiba.

aile-ifade-nefes kendi içinde öyle dallanıp bağlanıyor ki yaşama, zaten kader dediğin yaşam senaryosu yüzeye çıkıyor. üzerine filmler çekilmiş, her an değişime dönüşüme maruz kalan yaşamlar.

yine bu senaryoların içinde öğrendiğim belki içselleştirmeye çalıştığım, 'ifade' başlığında kategorize ettiğim duygular var. düşünce, davranış neyse duygular da öyle. yazının başlığı 'hiç kimse okumuyormuş gibi' yaz ve asıl ifade edemediklerini et diyen onlara cesur yüreğe ithafen yazıldı.

belki zamanında sizi olduğunuz gibi kabul ederek içinizdeki her şeyi anlatmanızı sağlayan bir taraf vardır. biri demiştir ki yaz, diğeri demiştir ki sen çiz.
insanlar duygusal gerçekliklerini hissedebildiklerinde yakınlaşma, yaratıcılık ve inovasyob organizasyon içinde ortaya çıkıyor, diyor araştırmalar. yani hisset.



Hiç yorum yok: