1 Mayıs 2019 Çarşamba

farkındalık neydi? mindfulness nasıl yenirdi?

günlerdir zihnimde, yolda yürürken, duşta, en çok kendimle kaldığım anlarda bu sayfayı açıp onlarca şey yazıyorum. zihnim yazıyı yazıyor ama elim gitmiyor. yollardan geçiyorum, uzun otobüs yolculukları. nisan ayına bir istanbul, bir ankara sığdırdım, heyecan dolu.

tezer özlü yaşamın ucuna yolculuk kitabıyla çok ilham olmuştu bana seyahatlerde. ama o içerideki dram hali bi türlü içimdeki yaşama sevinci karşısında daha fazla yer bulamadı kendine.
yine içimdeki kaygı ve onu daha yumuşak kelimelerle yazmaya çalışan bir zihin yapısı.

Diye başladım dün gece yarısı bu yazıya, gece gündüze döndüğünde ise yepyeni bir gün başladı ve öykülerle devam etti. Anadolu'dan yaşadığımız topraklardan umut vaad eden şahane bir öykünün içinde bulduk kendimizi bir çiftlik evinde. Drama queenlerin her yerde dolduğu (ki üstteki yazı bile benim dramam, dramlarım) yaşamı sevgiyle dolmuş, başına her ne gelirlerse sevgiyle akıtmış ve akışın içinde, tadını çıkaran bir çiftin evine konuk olduk. Gözlerinin içi gülümseyen, bir arada olma halini keyifle yaşayan insanların olduğunu gördüğüm, bu anlara tanık olduğum için öyle mutluyum ki.

Yaşamın renkleri en çok yakışan şeyler bu topraklara. Ve öze dönmek, içe dönmek derken içimizde kopan fırtınalara, dingin sulara ve her şeye bir nefesle ulaşıyoruz. Gözler kapalı ya da açık, farkındalığını taşıyorsun çabasızca. Bütün duyularını bulunduğun ana getiriyorsun Ve zihnin onca kalabalığın içinden bu cümleleri hediye ediyor sana.

Çaba-
A-
Ca-
Ba.

Hiç yorum yok: