21 Haziran 2019 Cuma

Yoga

Bugün dünya yoga günü.
Yogaya başlayalı (bu da nası bir tabirse), yoga hayatıma gireli 2.5 sene oldu.
Eğitmenlik eğitiminin ilk gününde neden yoga dediklerinde içimdeki ses dışıma demişti ki: yanımda götürebileceğim, evrensel bir meslek olarak düşünüyorumyoga eğitmenliğini. Dışım aslında farkında değildi olacakların.

Aslında hayat mottom da içsek olarak live like a local, think like an internatioal idi. Şimdi yerelliği tadıp, uluslararası bir çevre oluşturarak, yerele bunu dönüştürdüğümüz bir zaman dilimindeyiz. Bir sahil kentinde, olabilecek en güzel dolunayı izleyip, içinizi dinliyoruz.

Aynı dışım, zihnim, psikologluk mesleğini çok daha yerel algılıyordu, belki hala öyle. Şu an çalıştığım kreşin ebeveyn potansiyeli ile şekillenen, bilimle/sahayı örtüştürmeye çalışıp bocalayan da aynı zihnim. Kitaplarda yazdığı gibi değil iletişim hali... Bırak ulusallığını, yerellik akıyor burada...

Sonra yoganın hem fiziksel, hem duygusal, hem ruhsal bütün çıktılarını kendi materyal dünyamda adlandırdıkça daha da keyif aldım. Yoga dış faktörleri değiştirmedi, beni de değiştirmedi. Olanı olduğu gibi kabul etmemi, gözlemci olarak kalabilmeyi, yaratıcılığı, üretkenliği, çözüm odaklı araştırmayı öğretti bana.
 Rengarenk bir dünya!
Bütün renklerin içinde bazen karışıklığı, bazen düzlüğü, bazen cıvıltıyı görüyorum.
Bugün dayanıklılığı araştıracağım kendi zihnimde. Bazen dengeyi, bazen bırakabilmeyi, bazen gücü araştırıyorum. Bulunca yine yer değiştirse de bugün bambaşka bir gün gibi hissediyorum.
İçimdeki öfkeyi, tiksintiyi, nefret sanılan sevgisizliği, acımayı sevgiyle arındırmaya niyet ediyorum.

Hiç yorum yok: