17 Mayıs 2019 Cuma

Yoga günlükleri

Bugünlerde kaygı ve gelecek odaklı zihin hakkında öyle yoğun bir çaba içindeyim ki en sonunda kendimden bunalıp eeeh yeter diye bi an geldi. Çabasızlığın çabasını anlatan öğretiler böyle anlarda kendini daha iyi kanıtlıyor benim için. Sonra kendi dengemi yine yoga pozlarını pratik ederken araştırma içine girdiğimde keyif aldığım şeyleri hatırlamaya başladım. Nasıl an'a döndüğümü hatırlattım kendime, nefesim bana yardımcı oldu bunları düşünür yaşarken. Şimdi aylar sonrasını düşünmek yerine ki Osho da bunu anlatırken diyor ki  gelecek hakkında olumlu şeyleri düşünmek de an'ı iyileştiriyorsa buna devam edebilirsiniz ancak hayallerinizin de sizi ele geçirmediğinden emin olun. Arzu duyduğunuz şey her neyse istemek güvenli ancak ele geçirilmediğimizden ve ana dönmemiz gerektiğinden emin olalım.
Ve bunu paylaşmak istedim, hesabımda hiç böyle bir paylaşım yapmadığım için, kendi belki zayıf nokta olarak tanımlayabileceğim bir tarafı paylaştım (10 points for me)

Yine hislerden giderek kendimi yogayı tanımlamaya çalışırken buldum. Yoga benim için neden bu kadar önemli? Çünkü yıllarca biri olmaya çalışırken, iyi, mükemmel, içedönük, dışadönük, tembel, ideal biri olmaya çalıştığım yirmili yaşlarımın ilk yarısında hep olmaya, olduğun hali sevmemeye hep değişmeye çalışırken, kendimi olduğum gibi kabul etmediğim her anı iyileştirircesine yoga çıktı karşıma. Yoga yapan, bana eğitmenlik eğitimine yol gösteren hocalarımla ve yolculuk boyunca karşıma çıkan insanlarla öğrendim en çok kabul edilmeyi, kendimi sevmeyi. Olduğun hali değiştirmeden, yargılamadan kabul ettikçe anlıyorum şimdi kaygılı zihnimi kabul etmeyi ve onu da olduğu gibi sevmeyi.

Hiç yorum yok: