20 Nisan 2012 Cuma

kadın ve nefret suçları

19.04.12
sosyal psikoloji dalında profesör melek göregenli'nin yer aldığı panelde konuşulan konuydu nefret.
nefret en insani duygulardan belki. ben nefret eden hayvan görmedim diyebiliriz bile.panelde sözü geçen nefret suçları, henüz yasalarımızda yer almayıp dünyada da birçok yerde, amerikada da birtakım eyaletlerde suç kapsamındayken bazısında kapsam dışında imiş. nefret  suçlarına gelirsek: birbiriyle ilişkisi olmayan grup ya da kişilere sırf statüsünden dolayı, kadın olduğu,kürt, roman, alevi, eşcinsel, transseksüel, engelli olduğu için kim olduğunu bilmeden zarar verme, baskı uygulama, kurduğu mesafeler üzerinden güttüğü siyasette işlediği suçlara verilen isim. dediğim gibi henüz hukuk kapsamında yer almıyor olması ve bilinçlendirme eksiklikleri yüzünden insanlar hala sadece insan olmayı beceremiyorlar. farklılığı savunmak adına biyerlere getirilen kadınları ayrımcılıkla suçlayıp  tacize devam ediyorlar. kadın olmanın fiziki zorlukları bir yana, yaradılıştan gelen manevi zorlukları, toplumun işleyişinden ve ataerkil denilen bir kesimin dayatmalarıyla  güçsüz kalmaya mahkum edilmiş kadının sorumlulukları ve yaşayışı ister istemez daha çok ilgi  ve hak arayışına götürüyor. çünkü kadın olmak her alanda var olabilme gücünü göstermiş yaratıkların hayal gücünün sınırsızlığını da temsil ediyor aynı zamanda. doğurganlığındaki mucizeden başlayan yolculuk nefretle işkenceyle dayak ve ölümle son bulmamalı!

Hiç yorum yok: