11 Şubat 2017 Cumartesi

let it go, let it be.

olmasını istediğimiz şeyleri o kadar isteyip isteyip olduramayınca artık yeter diyip bırakıyorsunuz ve istediğiniz şey oluyor ya, evrene teslim olmak oluyor o işte.

let it go henüz istek aşamasında olan şeyleri değil de, yaşayıp da arkamızda bırakamadığımız, belki isteyip de bırakmadığımız şeylerden artık zihnen kendini arındırmakla oluyor. geçmişi geçmişte bırakıyoruz, gelecek henüz gelmediği ve getiremediğimiz için onu da gelecekte bırakıyoruz. anda kalıyoruz. an çok tatlı, gelsenize. istediğini yaparsınız. zaten su akıp yatağını buluyor yine :)

Böyle oluyor işte.

aslında bu yazıyı düşünürken her gün geçtiğim, palmiye dolu, ortasında yüce çınarı olan parktan geçiyordum. korkularımı düşündüm, kaybolmaktan korkardım önceleri, sonra düşünüp saçma buldum artık korkmuyorum. maddi kaygılarımı da aşıyorum, mesela şimdi işsizim ama 3 yıl içinde çok zengin olacağım için rahatım fndkslm, şakalı gerçek bir yana, geride bıraktım artık çoğunu. kalanlarla da yaşamayı öğreniyorum.

Hiç yorum yok: