14 Mayıs 2012 Pazartesi

giz..
gizem..
gizemlice akar gözyaşları.
adım gizem olaymış keşke.
gizemli olmaya sebep olurdu. gerçi gevher'in yani incinin kıymeti, kendi içindeki derinliği onun kendi gizemi, yani direk gizem gibi değil de özü öyle. özümüzden kaçtığımız her noktada unutuyoruz masumluğumuzu, insanlığımızı, iyiliğimizi. en uzak noktalarındaysa kıskançlık var. yakın noktalarından birindeyse korku var. eskiden sevmekten korktuğum halde şimdi sevdiğim için korkuyorum. korktuğum kendimim. kıskançlığımdan dönüştüğüm, aynalardan kaçtığım yaratık aslında. kaygılarım oluşabilecek senaryoların beni ne kadar üzeceği yönünde. üzülmeye gerek olmadığından mıdır, üzüntülerin biz olmaya çalıştığımız hayatlarımızda yaşatacağı darbe etkileri midir kimse üzülsün istemiyorum. istediğim enerji ve mutluluk herkese.

2 Mayıs 2012 Çarşamba

çocuk

içindeki çocuğa sarıl; sana ne anlatırsa dinle, ne sorarsa cevapla, nereye gidersen onu da götür beraberinde. beraber olduğunuz zamanları hatırından hiç eksiltme. direkt söyle düşündüklerini, yapacaklarınıza işaret yaptıklarınız hep daha bi güvenle sarsın içinizi. içinizdeki kelebekler hiç eksilmesin.. aslında arkadaş sandığınız ve sizi sadece etkisiz ve aşırı mutlu olmadığınız için yanında tutan o kupkuru kalabalığa da nasılsın dediklerinde, aşık olduğunuzu hayatınızı bir ömür geçirmeyi düşünebildiğiniz bir insan olduğunu onu o yapan özellikleri saymayın, kendileri gibi kuru sevinişler, kendilerinde olmayanı isteyişler.böyle olsun.basitçe.insanların en aşağılayıcı basitlikleri kadar basit hatta ucuz bu durum. sen mutlu olma zaten, hep mutlu olmaları için çabala başkalarının. onlar mutlu olunca gülebil sen de.hah. asıl mutluluk çağı yeni başlıyor sanki, hayatın en güzel zamanları. yeniçağımız.biraz edepsiz baya eğlenceli.