1 Ekim 2018 Pazartesi

kimlik karmaşası

çocuklarla çalışan bir psikolog kimliğimle, görece küçük, sayıca ilçeden hallice bir kasabada yaşıyorum. haliyle yuva/kreş ortamında çok fazla aile tipine maruz kalıyorum. bu alanı seçmiş olmam (hem psikoloji hem çocuklar) zaten kendi başına bir yüzleşme hali oluyor. şu anki kuşağa onların ebeveynleriyle aralarındaki kuşak olarak yaklaşmak da ayrı bir avantaj aynı zamanda.

'hayatı çok ciddiye alıyorsun' dedi birisi bana, mesai dışında endişeli bir anneyle bir telefon görüşmesi yaparken beni duyunca. mesleğimin hala ilk yılında olmak, cehaletin diplomalarla gideril(E)mediği, bilgiye erişimin bir o kadar kolay, bir o kadar da ulaşılmak istenmediği bu zaman diliminde bir hayli karışık gelebiliyor. bugüne en yakın zaman diliminde doğan çocuklara ve onları var eden ebeveynleri ve modern çocuk yetiştirme methodları epey bir ilgimi çekiyor.

ebeveynlerin görüşme odalarında dile getirdikleri onca aile içi şiddet, bıkkınlık bir yana, şefkat ve sevgi dolu eğlenceli anlarını da dinliyorum büyük bir merakla.
hayatı çok ciddiye alan tarafım, tarafsız olmaktan ziyade yönlendirici bir tarafta, farkındalıkla çocuk yetiştirmek üzerine çalışıyor. sevgi dolu yetişen çocukların büyüme serüvenine eşlik etmek düşüyor bize de.

ekim geldi/böyle acıklı bir ruh hali


Mutsuzluktan söz etmek istiyorum
Dikey ve yatay mutsuzluktan
Mükemmel mutsuzluğundan insan soyunun
Sevgim acıyor

Biz giz dolu bir şey yaşadık
Onlarda orada yaşadılar
Bir dağın çarpıklığını
bir sevinç sanarak

En başta mutsuzluk elbet
Kasaba meyhanesi gibi
Kahkahası gün ışığına vurup da
öteden beri yansımayan
Yani birinin solgun bir gülden kaptığı frengi
Öbürünün bir kadından aldığı verem
Bütün işhanlarının tarihçesi
sevgim acıyor

Yazık sevgime diyor birisi
Güzel gözlü bir çocuğun bile
O kadar korunmuş bir yazı yoktu
Ne denmelidir bilemiyorum
sevgim acıyor
Gemiler gene gelip gidiyor
Dağlar kararıp aydınlanacaklar
Ve o kadar

Tavrım bir çok şeyi bulup coşmaktır
Sonbahar geldi hüzün
İlkbahar geldi kara hüzün
Ey en akıllı kişisi dünyanın
Bazen yaz ortasında gündüzün
sevgim acıyor
Kimi sevsem
Kim beni sevse

Eylül toparlandı gitti işte
Ekim filanda gider bu gidişle
Tarihe gömülen koca koca atlar
Tarihe gömülür o kadar

Turgut Uyar