16 Eylül 2019 Pazartesi

bazı zaman dilimlerinin içinden geçerken asla yazı yazmaya vakit yaratmadığımı fark ettim. mesela koskoca yaz bitti. sanırım o sürecin bitişinin yazısı bu. sabah yine  erken uyanacağım biyolojik saatimin her sabah 6.48de beni uyandırdığı gibi.
mesela koskoca yazı öyle keyifli bir yaz olarak hatırlıyorum ki bütüne bakınca. oysa her şeyin sil baştan başlayacağını düşünürken acı ve keder içinde hissediyordum.oysa o acı ve kederden eser  kalmamakla beraber, sürecin getirdiği yeniliklerin tadını çıkararak, aylardır ilk kez bir şey pişirmenin gururuyla oturuyorum ve yazın hala çok keyifli geçtiğini düşünüyorum.

bu yaz en çok biraradalığın tadını çıkardığım sevmem günler, anlamam aylar alan bir adamla geçti rengarenk. anladıkça daha çok seviyorum orası ayrı...

yoga vesilesiyle çıktığım yollarda tanıştığım insanlar, yola çıkmışken yoluna yoga çıkan insanlar ve yogayla yolu kesişmiş insanlarla çıktığımız yollarla dolu oldu bu yaz.

yepyeni yollarda istikamet ege kıyıları oldu. yolların, ormanların, koyların daha da ıssızlaşıp güzelleştiği yerlerde yine yogayla yolumuzun kesiştiği insanlardan müthiş şeyler öğrendim.

aslında bugün bile bir ustadan bir şey öğrendim 'iyi bir usta asla arkasında iş bırakmazmış' dedi eve gelen usta.

ve güçlü bir duruşumun olduğunu, belki tam da duymaya ihtiyacım olduğu anda.