22 Ekim 2021 Cuma

yollardan yolculuklara

20.10.2021 eğer kendi yaşam döngümüzü, tekrarlarımızı görürsek sanki işler kolaylaşır gibi geliyor. beni zorlayan şeyler olduğunda meğer onları anlatır dururmuşum. şöyle de oldu da böyle de oldu da. bu hafta bütün gündüzler balkondan deniz gören bir kıyı şeridinde palmiyelere bakarak geçirdim. hayaller kurup, ofisim için yazım çizim yapmayı bekleyerek oyalandım durdum, birçok maddi manevi kaygılarla uçuşan düşüncelerle sadece adını koydum :)) derinlere inmemek için, su soğuk üşürüm diye kıyıda daha çok üşüyorum aslında.
hava serin, deniz dalgalı sanırken bir anda tüm vücudunu suya sokmaya karar verip bir çığlıkla sudan çıkıp yaşanan o müthiş an, biraz yüzünce dalgaları bile hissetmediğin bir yerde coşku geliyor. sanki içimde anlatılmayı bekleyen ama çok derinlere ittiğim bilgiler, hikayeler var. daha çok yazmaya ihtiyacım var. meseleler arasında kaybolmadan, pes etmeden, odaklanarak yazmaya, okumaya ve dağılmamaya ihtiyacım var.

bazı fotoğraflara baktıkça çok çok özlüyorum seyahat ederken bir fotoğraf çekip altına yazdığım yazıları. dünyanın bi ucunda yere atılmış bir bakery çöpü, bir mutluluğu anımsatacak kadar mühim bir şey yazmış olabiliyor üstüne. gününüz güzel geçsin der gibi.

12 Ekim 2021 Salı

40metrekare'ye sığan yaşamlar

insan insan, insan nedir İnsan insan dedikleri
İnsan nedir şimdi bildim
Can, can deyü söylerlerdi
Ben can nedir şimdi bildim.

aslında benim işim gücüm insanlarla, insanla, insan olmakla. yoga yapılan matlar sanıyorum 1 metrekare. yoga yaptığımız, artık buluştuğumuz salon da 40 metrekare var ya da yok. neler sığdırıyoruz oralara.
mesela onlarca binlerce kilometrelerce uzak yerlerden gelen insanlar. What's your mission and vision?
bugün tam da sabah saat 7de bu soruyla karşılaştım, esprilerin içinde. (mastermind her ne ise :)) sonra hayalleri olan kadınları dinledim, hayalleri olan bir adam.
ve bu hayalleri sığdırdığımız o yuvarlak kafalarımız.
bir soruyla karşılaşmıştım çocukken henüz, kafalarımız neden yuvarlak diye. cevabını veren başka bir çocuk vardı, fikirlerimiz rahatça dolaşabilsin diye :)
bugün fikirlerimizin hayat bulmak için ağızdan, kulaklara, belki mümkünse kulaklardan kalplere indiği bir gündeydik en ne yapacağımızı bilmediğimiz günlerde. günler günleri kovalıyor, emlakçılar hayalleri, hayaller çocukları, ebeveynler paraları kovalıyor. 'gerçek' her ne ise, bir şeyler zihnimizden geçiyor ve onu gerçeğe dönüştüren emek, para, doğru zaman, motivasyon her şeye ihtiyacamız var gibi görünüyor.
hayat bazen bana çok karmaşık geliyor, bütün dünyaya enerji veren sistemlerin belirsizliği kadar, internet ağının tüm evrene yayıldığını bilmek ve bir gün her şeyden uzak bir palmiye ağacının altında hindistan cevizi suyu içeceğim şekerkamışlarının tadını alabildiğim bir basitlikte yaşıyoruz.
ve tüm misyonlar ve vizyonlar bir harita ve rehber içeriyor, Parfümün Dansı kitabında Tom Robbins, haritasız ve rehbersiz yolculuk yapan gezginler için her beklenmedik plan değişimi bir sevinç dalgası getirir diyor. kendimi her ne kadar gezgin gibi hissetsem de zaman zaman 5 yıldır mola verdiğim bu limanda bulduğum sevinç kırıntıları(sörf dalgası olmayan dalgalar) hissederken yakalıyorum.
ve bütün sevinç dalgalarımı paylaşıyorum 1 metrekareye oturmaya karar veren herkes ile. sevgiyle. merakla. çemberler içinde.

3 Ekim 2021 Pazar

'seçim sorumluluğu'

eskiden uzun uzun araştırıp filmler izlerdik, film yönetmenlerinin aklına gelmeyecek şekilde yorumlanan sembolleri okur saçmalardık. sonra büyüyorum sanınca daha farklı koşturmacalar girdi hayata.
gün ortası böyle hayatın en yoğun hatta koşturmacalı olduğu an. durup düşünmek için en harika anlar olmayabiliyor. belki gün doğumunda hayatın yeni uyanmaya başladığı anlar, belki geceyarısı şehrin biraz daha sakinleştiği diğer anlarsa bu sessizlik anları için harika. içimizde hiç durmak bilmeyen koşturmacalı taraf şimdi nereye koşacak? aklımdan bambaşka şeyler geçerken, dikkatim dağılıp tamamen unutunca yazacaklarımı yeniden toparlamak zaman alıyor. en son dağılmadan, bölünüp başka bir şeyke uğraşmadan bir şeyler yapalı ne kadar oldu sahi?
bugün eğer bu haftasonu eğitimden alıp götürdüklerimizle bir kitap yazmış olsaydık bu kitabın adı ne olurdu ve arka kapağında ne yazardı sorusu geldi psikodramada. benim kitaplarım ve filmlerim hep yollar. paralel yaşamlar, bir roman. kahramanımızın yaptığı 2 farklı seçimle yaşayabileceği 2 farklı yaşam ihtimalini anlatıyor bu ilham veren öyküde.
ilhamınızı nasıl alırdınız?
seçimlerinizin sorumluluğunu alarak başlasanız iyi edersiniz :)