22 Ağustos 2021 Pazar

hayata dair o kadar çok şey var ki, hayatın mucizeleri, işleyişi, dönüşümü...
zaman geçtikçe yaşamın ve ölümün bilgisini anlatan kadim bilgilerle tanışıyoruz. hala 20li yaşlarda bunu keşfeden 'maymun', 'bölünmüş', 'dağılmış' zihinler, sanki şuracıkta duran hayallerine ulaşma gücünü elinde tutsa da, bir masal terapi kitabında olduğu gibi, kenara atıp kendi mutsuzluğunda, sanki varoluş amacını gerçekleştirmeden öylesine duruyor.
bu yaşam karanlık ve aydınlık taraflarını kendi içimizde buldurup bir taraf seçmeyi öğretiyor sanki bir yandan.
insanlar var, her yerde. hepsi yaradanın bir sureti. hepsiyle aynı vardan var olduğumuzu bilerek, am unuttuğumuz bu bilgiyle yeniden özümüze ulaşmaya çalışıyoruz gibi geliyor.
bu aralar merkezimden uzakta hissediyorum, bu sayfayı açıp 3-5 kelime yazana kadar çok zamanlar geçiyor. neyse ki zamanlar gelip geçerken bir seçim yapıp burada buluyorum kendimi, sanki her sabah burada tüm niyetlerim.
çok düşünen zihin-beyin, çok duygulanan ağlayan kalp, nefes almayı öğrenen ciğerleri arasında gidip geliyorum.
kalbimin sessiz kaldığı, zihnimin gitmek üzerine senaryoları bol bol ürettiği bir sonbahara giriyoruz. ağustosun son günleri.
sanki her şeyi belirleyen mevsimler, buna da el atmış gibi görünüyor.
hava inceden, ancak çok erken uyananların anlayabileceği kadar serinlemeye başladı.

21 Ağustos 2021 Cumartesi

ağustosun yirmisinde sahilden baktığım gökyüzünde kuyruklu bir yıldız kaydı, bundan tam 5 sene önce de ağustosta sahilden görülen bir yıldız kaydı. ben şahidim.
ağustosu, yılları, sahilleri pek iyi hatırlarım. onlarca şey olup biterken bu heyecanı hiç unutamam. sayısızca yıldız, milyonlarca başka galaksiler evrenler arasından, sen yıldız ol, gel bizim sahilden bakınca görebileceğimiz bir yerde kay :)

8 Ağustos 2021 Pazar

yollara güzellemeler

Her yolculuk insanı değiştirir. Yolculuğa çıkan kişi geri döndüğünde artık aynı kişi değildir. (Barış özcan youtube kanalında gezilerini anlatırken paylaşıyor bu sözü) murat ile ilk tanıştığımız haftada köyceğize bir yoga kampına gitmiştik, yolculuk öncesi oo 'Road trip' çok severim diyerek tavlamış olabilirim onu, hala dalgasını geçer. uzun uzun ülke içinde yolculuğa çıktığımız canımla bu sefer 2200 kmlik bir yolu tam 6 gece 7 gün yolda olarak tamamladık. 2 senede yaklaşık 10binleri gördük diye tahmin ediyoruz :) kendime dair hatırladığım tüm zamanlar gitmediğim yerlere gitmekle, hayal kurmakla, kendimi orada buluvermekle geçti. daha önce çok yazmışımdır, kayıp parçalarımı buluyormuşum gibi hissediyorum diye. eskiye dair en umutsuz hissettiğim ve en çok da düşündüğüm zamanlarda aynı zamanda yalnız, cesaretsiz olduğumu sandığım zamanlarda bile dünyanın bir ucuna gidip anlaşılmak için çabaladığımı görebiliyorum.
dünyanın bir ucundan
bir ilçede 5 yıldır yaşayalı ise bu alanın da her an bambaşka uçları olduğunu bilmek, bazen daha önce gittiğin yerlere bile her gidişinde yeni şeyler görebilmek bir önem kazandı. okyanusların içindeki damlalar ve damlaların içindeki okyanuslar. makro ve mikro kozmoslar.
nefesini izlerken bir anlığına sessizliğin ve boşluğun içinde asılıkalan o halin ve anın mükemmelliğini hissetme hali.
işte son çıktığımız bu uzun yolculuk boyunca birçok ana tanıklık etmek mümkün oldu. aslında tüm yolculuk için olmasa da bazı noktalar için hedef noktaları vardı, Nemrut dağı gibi, Göbeklitepe gibi, Balıklı Göl gibi noktalar geziye dair beklentimin yüksek olduğu yerlerdi. sanki oralara gidince bir mucize gerçekleşecek.
yani asıl mucizenin yolculuğun kendisi olduğunu, adım adım ilerleyen tüm süreçlerde, şehirlerin kendi alan enerjilerinin yüksekliğinde, doğuya gittikçe aynı zamanda samimiyetin artışında, kaygının da aynı oranda azalışını gözlemleyebildiğim dolu dolu bir gezi oldu benim için.