22 Haziran 2015 Pazartesi

aradığım gerçekliği buldum sonunda!
geldim dostlar amerika maceramıza. olmaz dediğimiz her şeyi oldurduk ve sonunda buradayız, aradığımız tüm heyecan ve maceranın yanında, değişim ve yeniliklerle dolu bambaşka bir gerçeklikteyiz. bırakıp geldiğimiz onca şey burada yaşanacakların ne kadar kıymetli olduğunu ispatlıyor bir yandan.
şu bir haftada tanıştığım insanlar, gördüğüm ya da yediğim şeyler beni aynı sıradanlıkla bekleyen her şeyden daha güzel! buraya kadar gelmenin herkes için farklı anlamı var, farklı motivasyonlarımız var mesela kültür değişimi, para ya da gezmek gibi. motivasyonlarımızın kesiştiği noktada bir araya gelip hayatta kalmayı başarabildik! hayatta kalmak demişken, böyle biraz ucuz işçi misali, paralı köle misali alt sınıf işler yapıyoruz genelde. bunun farkına vardığımızda, işte tam da bu noktada'dönmek' çoğunluğun aklından geçiyor mutlaka. sonra o kısacık süren alışma süreci başlıyor ve zaman akmaya başlıyor hızlıca. dönmeyi bir saniye bile düşünmeyip yaptığın işi de amacına ulaşmak için bir engel olarak görmeden her şeyin tadını çıkarmaya başlıyorsun.

Wisconsin Dells'e geldim, şehir merkezine biraz uzak, nehir kenarında yemyeşil bir alanda su parkları ve havuzlarla dolu bir resorttayım. Aqualandde yaşıyormuşum gibi düşünün. başka bir iklim tabii, rakunlar var geceleri kapınızı çalan, nehir yolundan yürürken ağaçlardan atlayan sincaplar var. yolda yürürken tanımadığınız bir insanın size gülümseyerek hey demesi var. öğlen yemekhanede çıkan ananas ve bilmediğiniz tropik meyveler de var. her milletten arkadaşınız var, bol bol çinli, rus, jamaikalı, tayvanlı, bulgar ve bir tane de polonyalı arkadaşınız var. jamaikalı bir oda arkadaşınız var. büyük davetlerden önce topluca dua ettiklerini görmek var. misyonerler var, değişik kiliseler. türkiyeden gelen onlarca insan var, oruç tutanı var, her gece içeni var.

öyle banal insanlar değiliz. çok eğleniyoz. hayat bize güzel. daha çok iççez.
daha çok gezcez. çok otostop çekcez.