bu yazının adı zaman çünkü nasıl geçtiğini anlamadığınız, bazen hemen geçse istediğiniz, bazen de yetiştirecek onlarca dosya işin arasında yetiştiremediğiniz bir şey zaman.
şu günler hızla geçiyor. son 6 aylık yerleşik iş hayatında mesleki tecrübe denen şeyi ediniyorum. insan gelişirken bir yandan da eksiklerini daha çok görüyor. tam 'piştim' diyeceğin anda bakıyorsun ocağın altı bile yanmamış diye düşündüren insanlar çıkıyor karşına.
belki en zoru, kitap bilgisini ve evrensel doğru diye bildiğin noktaları anlaşılır kılarak anlatmak.
bu süreçte insana iyi gelen, ömür uzatan reçeteler sunan bilimle uğraşan insanlar çıkıyor karşıma. stresten uzak, egzersizi bol, az ve çeşitli yemek yemeli, iyi sosyal ilişkiler içinde, 'comfort zone' dışına çıkmalı bir hayat öneriyorlar. bunlar ömrü uzun tutan bileşenler.
bir de zaman yönetimi kısmı var en çok zorlandığım. gidilecek yollar, keşfedilecek bir terapi dünyası, derinleşen bir zihin-beden ilişkisi var. bu tercihler zamanın her anını bütünün hayrına değerlendirmeyi gerektiriyor.
yoga etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
yoga etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
17 Haziran 2018 Pazar
6 Ocak 2018 Cumartesi
günlerdir evden, ev dediğim yerden ve yatağım diye benimsediğim yerden çok uzaktayım fiziksel olarak. bedenim huzursuz, zihnim kaygılı. hareketsizlik bir yanda, hareket halindeyken bile bir kapana kısılmışlık halin içindeyim günlerdir.
bunu da en güzel açıklayan cümleyi de buldum sanırım 'the mind can be a crazy monkey that is always dying to escape from the moment'.
zihnim ne anda kalıp güzellikleri görebildi, ne de gelmemiş geleceğin endişesinden, çoktan geçmiş'in de hüznünden arındırabildi kendini. böyle bir çıkmazda sanki, her şeyin geçiciliğini hatrına getirmekte zorlandım. güneş göremedikçe motivasyonum ve hayat enerjimi, sabahları gün ışığıyla uyanan bedenimin enerjisini kaybetmeye başladım.
*sonra hatırladım, 'her şey geçecek'. ve geçti. her şeyin geçici olduğunu bilerek süreçlerin içinde kaybolmadan süreci görüp çıktım.
artık hayatına yoga ve meditasyon pratiği sokmuş biri olarak, asanalarla fiziksel gevşemeyi tecrübe edip, meditasyonla da monkey mind'ı ana döndürmeyi, düşünceleri berraklaştırmayı denedim, huzursuz uykuları bırakıp, saatlerce sürmüş hissi veren rüyalardan uyanabilmeyi başardım.
dünya benim evim diyip, her yerde kendinden parçalar bulmuş bir insan olarak dünyayla daha çok iletişim kurabileceğim bir yoldayım, daha yolun başındayım ama yolun kendisi zaten varlığıyla bile heyecan verici.
health is wealth, peace of mind is happiness. Yoga shows the way. (Vishnudevananda Saraswati)
yani girdiğim bu yolda, düzenli pratiğimi bulduğumda, en çok kendimi gördüğümde olan bitende, aslında değişen şey zihnim oldu. aradığım her şeyde, bulduğum her bilgide, aslında evrensel gerçeklere ulaşıyormuşum, dünyayla, dünyadaki tüm iyilikle ve kötülükle dengemi buluyormuşum gibi...
bunu da en güzel açıklayan cümleyi de buldum sanırım 'the mind can be a crazy monkey that is always dying to escape from the moment'.
zihnim ne anda kalıp güzellikleri görebildi, ne de gelmemiş geleceğin endişesinden, çoktan geçmiş'in de hüznünden arındırabildi kendini. böyle bir çıkmazda sanki, her şeyin geçiciliğini hatrına getirmekte zorlandım. güneş göremedikçe motivasyonum ve hayat enerjimi, sabahları gün ışığıyla uyanan bedenimin enerjisini kaybetmeye başladım.
*sonra hatırladım, 'her şey geçecek'. ve geçti. her şeyin geçici olduğunu bilerek süreçlerin içinde kaybolmadan süreci görüp çıktım.
artık hayatına yoga ve meditasyon pratiği sokmuş biri olarak, asanalarla fiziksel gevşemeyi tecrübe edip, meditasyonla da monkey mind'ı ana döndürmeyi, düşünceleri berraklaştırmayı denedim, huzursuz uykuları bırakıp, saatlerce sürmüş hissi veren rüyalardan uyanabilmeyi başardım.
dünya benim evim diyip, her yerde kendinden parçalar bulmuş bir insan olarak dünyayla daha çok iletişim kurabileceğim bir yoldayım, daha yolun başındayım ama yolun kendisi zaten varlığıyla bile heyecan verici.
health is wealth, peace of mind is happiness. Yoga shows the way. (Vishnudevananda Saraswati)
yani girdiğim bu yolda, düzenli pratiğimi bulduğumda, en çok kendimi gördüğümde olan bitende, aslında değişen şey zihnim oldu. aradığım her şeyde, bulduğum her bilgide, aslında evrensel gerçeklere ulaşıyormuşum, dünyayla, dünyadaki tüm iyilikle ve kötülükle dengemi buluyormuşum gibi...
Etiketler:
crazy monkey,
denge,
happiness,
meditasyon,
nirvana,
pratik,
quote,
yoga
1 Ocak 2018 Pazartesi
bu blogun küçük bir yeni yıl geleneği olsun, sene sonunda geçen seneye dair birkaç kelam etmek. aslında bu sene yoğunluğundan mıdır nedir daha uzun hissettirdi her zaman kendini, şimdi torbamdakilere bakıyorum da onlarca insan, onlarca kelam ve deneyim girmiş içine. hepsi ayrı hisler, ayrı tadlar bırakmış aklımızda ve kalbimizde.
yoga
mezuniyet
şifa
seyahat
nirvana
wonderful
budapeşte
balkanlar
çocuk
mandala
geçen sene bir spoiler verip namaste demiş, ardından yoga eğitmenliği için hummalı bir çalışmaya koyulmuştum. şubat ayında üniversiteden mezun olup diplomamı alırken, aynı zamanda Evreka'da (linkte bahsedilen kadının sonradan yoga hocası olarak evine gideceğimi kim bilebilirdi?) çalışıp para biriktirip kendimi Mısır seyahatime hazırlıyordum, ocak-şubat aylarında yaşanan pek talihsiz bir rahatsızlık (bedenimin iyilik halinin azalması) haziranda yine nüksedince, planlar değişti ve bir şekilde alanyada kalınca tesadüfen yeni açılmakta olan bir okuldan iş teklifi alıp işe başladım, yeni açıldığı haliyle bile işlerin yürümeyeceğini anlayıp işi bırakmış ve yoga derslerine ağırlık vermiş idim. 2 ay devam eden derslerde spontanlığın heyecanı ve ritmiyle keyifli dersler vermiş, sonra da budapeşteye bir anaokulunda gönüllü olarak bulunmaya gidip dönüşte de ufak bir balkanlar gezisi yapıp döndüm. döndüğümün hemen ardından da istanbula çocuk yogası eğitmenliği için bir eğitim almaya gittim ve şimdi de dünyanın başka bir ucu kiev'den yazıyorum.
bu sene başlangıçları ve bitişleriyle gelecek seneye dair ümit vermeye devam ediyor her ne olduysa ve olacaksa. birkaç yıl önce yılbaşı öncesi dilediğim her şeyin aynı sene içinde olmasa da gerçekleştiğini görmüş olmamdan ötürü mutluyum, çünkü gerçekten yaşadığımı hissettiren hatıralarımı hep o gerçekliklerle edindim. onlarca kilometre yol gidip, daha çok hayal kurmama sebep olan güzelliklerle karşılaştım. bu seneden dileğim, wonderful life ımla beraber, düzenli, bol seyahatli, gezmeli görmeli yazmalı bir yıl. yazdıkça gerçeğe dönüşüveriyor hayaller.
sevgiyle.
yoga
mezuniyet
şifa
seyahat
nirvana
wonderful
budapeşte
balkanlar
çocuk
mandala
geçen sene bir spoiler verip namaste demiş, ardından yoga eğitmenliği için hummalı bir çalışmaya koyulmuştum. şubat ayında üniversiteden mezun olup diplomamı alırken, aynı zamanda Evreka'da (linkte bahsedilen kadının sonradan yoga hocası olarak evine gideceğimi kim bilebilirdi?) çalışıp para biriktirip kendimi Mısır seyahatime hazırlıyordum, ocak-şubat aylarında yaşanan pek talihsiz bir rahatsızlık (bedenimin iyilik halinin azalması) haziranda yine nüksedince, planlar değişti ve bir şekilde alanyada kalınca tesadüfen yeni açılmakta olan bir okuldan iş teklifi alıp işe başladım, yeni açıldığı haliyle bile işlerin yürümeyeceğini anlayıp işi bırakmış ve yoga derslerine ağırlık vermiş idim. 2 ay devam eden derslerde spontanlığın heyecanı ve ritmiyle keyifli dersler vermiş, sonra da budapeşteye bir anaokulunda gönüllü olarak bulunmaya gidip dönüşte de ufak bir balkanlar gezisi yapıp döndüm. döndüğümün hemen ardından da istanbula çocuk yogası eğitmenliği için bir eğitim almaya gittim ve şimdi de dünyanın başka bir ucu kiev'den yazıyorum.
bu sene başlangıçları ve bitişleriyle gelecek seneye dair ümit vermeye devam ediyor her ne olduysa ve olacaksa. birkaç yıl önce yılbaşı öncesi dilediğim her şeyin aynı sene içinde olmasa da gerçekleştiğini görmüş olmamdan ötürü mutluyum, çünkü gerçekten yaşadığımı hissettiren hatıralarımı hep o gerçekliklerle edindim. onlarca kilometre yol gidip, daha çok hayal kurmama sebep olan güzelliklerle karşılaştım. bu seneden dileğim, wonderful life ımla beraber, düzenli, bol seyahatli, gezmeli görmeli yazmalı bir yıl. yazdıkça gerçeğe dönüşüveriyor hayaller.
sevgiyle.
30 Aralık 2017 Cumartesi
kurtlarla koşan kadınlar
boş bir yayın sayfası açıp açıp ona bakıyorum günlerdir.
hayata yeni pencereler, kapılar açan her kadın gibi özüme, vahşiliğime, yaratıcılığıma doğru bazen koşar adım, bazen uykulu gözlerle yürüyerek bir hayata doğru adım atıyorum.
'Kurtlarla Koşan Kadınlar' bu senenin en güzel hediyelerinden birisi bana, hayatı görmeye ve anlamaya çalışırken baktığım yeri yenileyen öykü dolu, öyküler kadar büyülü bir kitap.
bir de hala büyüyemesem de, 25 eşiğine doğru yol alırken, çocuklarla daha iç içe olacağım bir oyun dünyasına adım attım, şimdi çocuk renklerinin içimi biraz daha boyadığı günlerde, çantamda kuru boyalarım ve defterim mandalalar çizip boyuyorum. daha önce ne çizdim ne boyadım böyle içten.
1 Ekim 2017 Pazar
yaşam normal seyrinden sapmadan, belirli bir sakinlikte akıp gidiyorken bile birikiyor yazılacaklar, kelimelere döküp hep saklamak istediklerim artabiliyor yine de.
belki korktuğum sıradanlık değil de, o sıradanlıkta birikmeyeceğini sandığım güzel anlar idi. şimdi düzen içinde olan güzellikleri görürken, daha çok birikiyor kelimeler de. bu normal seyri sevdiren, güvenle bağ kurduran insanlar varmış meğer.
yoga'ya, eğitmenlik eğitimine, dersler vermeye başlayalı bir süre oluyor. meditasyon neymiş, öz-şefkat neymiş, hayatı ve düşünceleri nasıl etkilermiş, bizim (henüz) görmediğimiz bambaşka dünyalar nasıl yerlermiş, insanlar oralarda neler düşünür neler hissedermiş bunlara kafa yormaya başlayalı daha kısa bir süre olsa da hayatın anlamını, sizin şekillendirdiğiniz bir hayatınız olduğunu ve dünyayı daha açık algılarla anlaşılabilir şeyler olduğuna dair fikirler edindim kendimce.
özgüvenle ilgili çeşitli problemler yaşarken, kendi kabuklarını kırmayı, derdini en iyi bildiğin şekilde anlatabilmeyi de öğretiyormuş meğer süreç. çünkü hep dedikleri gibi, varmaya çalıştığın yer değil de oraya gidişin önemli, yolun ta kendisi yani.
bu yeni süreçte girdiğim yolda, önce deneyim kazanma-pişme-yanma sürecindeki bakış açımı değiştirdim bir hayli. kendimi ders verme sürecine dahil etmeden önce, ben pişip de bu işin içine girmeliyim tarzında bir düşünce iken, bunu yıkan bir kararla 'kervan yolda düzelir' diyerekten başladım derslere.
şimdi pişerek yanmanın, yavaş yavaş, sindire sindire bildiklerimizi paylaşmanın güzelliğinin farkına varıyorum.
işte bu öğrenme sürecinde benim öğrenmeye başladığım en içe dokunan şey öz-şefkat alıştırmaları ve meditasyon örnekleri oldu. şimdi ilham aldığım kaynaklar, ufak araştırmalar, izlemeler ve biraz da içsel sesimin yardımıyla başladığım derslerde (bildiğim kadarıyla) meditasyon ve yogayı insanlarla paylaşırken, nasıl keyif aldıklarını, hem duygu-durumlarında hem de fiziksel (duruş bozukluklarında) değişimi ve bir yandan da hiç olmaz sanılan değişimin canlı canlı örneklerini gördük beraber. her çalışmadan sonra geri bildirimlerle daha da derinleştirdik pratiklerimizi.
yoganın hem keşif, hem bedeni zorlamadan, sınırlarında kalarak oluşan gelişimi izlemek demek olduğunu yaşadık. en çok da anda kaldık, gülümsedik, biraz terledik ve kendimiz için bir şeyler yaptık.
doğru yolda olduğumu hissettiren, dersime gelen bir avuç yoginiye de sevgiler, selamlar olsun :) sizi çok seviyom.
belki korktuğum sıradanlık değil de, o sıradanlıkta birikmeyeceğini sandığım güzel anlar idi. şimdi düzen içinde olan güzellikleri görürken, daha çok birikiyor kelimeler de. bu normal seyri sevdiren, güvenle bağ kurduran insanlar varmış meğer.
yoga'ya, eğitmenlik eğitimine, dersler vermeye başlayalı bir süre oluyor. meditasyon neymiş, öz-şefkat neymiş, hayatı ve düşünceleri nasıl etkilermiş, bizim (henüz) görmediğimiz bambaşka dünyalar nasıl yerlermiş, insanlar oralarda neler düşünür neler hissedermiş bunlara kafa yormaya başlayalı daha kısa bir süre olsa da hayatın anlamını, sizin şekillendirdiğiniz bir hayatınız olduğunu ve dünyayı daha açık algılarla anlaşılabilir şeyler olduğuna dair fikirler edindim kendimce.
özgüvenle ilgili çeşitli problemler yaşarken, kendi kabuklarını kırmayı, derdini en iyi bildiğin şekilde anlatabilmeyi de öğretiyormuş meğer süreç. çünkü hep dedikleri gibi, varmaya çalıştığın yer değil de oraya gidişin önemli, yolun ta kendisi yani.
bu yeni süreçte girdiğim yolda, önce deneyim kazanma-pişme-yanma sürecindeki bakış açımı değiştirdim bir hayli. kendimi ders verme sürecine dahil etmeden önce, ben pişip de bu işin içine girmeliyim tarzında bir düşünce iken, bunu yıkan bir kararla 'kervan yolda düzelir' diyerekten başladım derslere.
şimdi pişerek yanmanın, yavaş yavaş, sindire sindire bildiklerimizi paylaşmanın güzelliğinin farkına varıyorum.
işte bu öğrenme sürecinde benim öğrenmeye başladığım en içe dokunan şey öz-şefkat alıştırmaları ve meditasyon örnekleri oldu. şimdi ilham aldığım kaynaklar, ufak araştırmalar, izlemeler ve biraz da içsel sesimin yardımıyla başladığım derslerde (bildiğim kadarıyla) meditasyon ve yogayı insanlarla paylaşırken, nasıl keyif aldıklarını, hem duygu-durumlarında hem de fiziksel (duruş bozukluklarında) değişimi ve bir yandan da hiç olmaz sanılan değişimin canlı canlı örneklerini gördük beraber. her çalışmadan sonra geri bildirimlerle daha da derinleştirdik pratiklerimizi.
yoganın hem keşif, hem bedeni zorlamadan, sınırlarında kalarak oluşan gelişimi izlemek demek olduğunu yaşadık. en çok da anda kaldık, gülümsedik, biraz terledik ve kendimiz için bir şeyler yaptık.
doğru yolda olduğumu hissettiren, dersime gelen bir avuç yoginiye de sevgiler, selamlar olsun :) sizi çok seviyom.
Etiketler:
farkındalık,
kelime,
meditasyon,
öğrenme,
özgüven,
yoga,
yogini
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)